Adil Tek: Yağışların karakteri değişmeye başladı

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Meteoroloji Laboratuvarı Başkanı Adil Tek, küresel ısınmanın deva edeceğini söyledi. Tek, yağışların karakterinin değiştiğini belirterek, "Önümüzdeki yağışlarla İstanbul barajlarındaki doluluk oranının yüzde 40'lara kadar ulaşacağını düşünüyoruz. Kurak süreçleri ülkemizde yaşamaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Tüm dünya için kurak geçen 2020 yılı Türkiye'de de birçok barajın boşalmasına neden oldu. Yeni yılın ilk haftalarına kadar yağışların mevsim normalleri altında kalmasına değerlendiren Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Meteoroloji Laboratuvarı Başkanı Adil Tek, "Yağışların karakteri giderek değişmeye başladı. Yağışlar bir anda kuvvetli bir şekilde düşüyor, sel oluyor ve gidiyor, bir faydası olmuyor" dedi.

İklim değişikliğinin aslında dünyanın enerji problemi olduğunu belirten Tek, bu çözülmeden küresel iklim değişikliğine çare bulunmasının mümkün olmadığını ifade etti. Sonbaharda yağış miktarının oldukça azaldığına dikkati çeken Tek, ocak ayının ikinci periyodunda yağışların gelmeye başladığını hatırlattı.

Tek, Pasifik'te "El Nino" ve "La Nina" gibi atmosferik olayların meydana geldiğini anımsatarak, "Pasifik ısındığı zaman bizde kuraklık oluyor, Pasifik soğuduğu zaman bizde yağışlar biraz daha artmaya başlıyor. Geçtiğimiz yaz ülkemiz 'El Nino' dönemindeydi. Pasifik'te sıcak sular vardı, o dönemde bizde kuraklık kendisi gösterdi. Yavaş yavaş 'El Nino' periyodundan çıkıyoruz, 'La Nina' periyoduna giriliyor. 'La Nina' periyoduna girildiğinde yağışlar başlamış vaziyette" değerlendirmesini yaptı.

Kandilli Rasathanesi Meteoroloji Laboratuvarı Başkanı Tek, önümüzdeki günlerde devam edecek yağışların ocak ayı sonuna kadar önce Türkiye'nin batı, sonra doğu ve orta kesimlerinde etkisini göstereceğine söyledi.

'SARNIÇLAR KURULMALI'

Şubatta ortalamanın altında yağış olacağının tahmin edildiğini belirten Tek, "Mart, nisan ve mayıs aylarında, yağışlar ortalama ve üzerlerinde gözüküyor. Burada yağışların karakteri önem kazanıyor. Dönem dönem kuraklık yaşıyoruz ve bundan sonra da yaşayacağız. Kullanma suyunun sadece yağışlara bağlı olarak çözülmeye çalışılması çok doğru bir yaklaşım değil. İstanbul'daki baraj havzaları topladığımızda kentin 200 günlük suyuna yetiyor. Çözümlerden biri de belli belli metrekare üzerinde alanları olan yerlerde sarnıçlar kurulması" diye konuştu.

Tek, nüfus artışına paralel olarak su kaynaklarının çeşitlendirilmesi gerektiğini, tasarrufun kuraklık döneminde tek başına yeterli olamayacağını belirtti. Yağışta su biriktirilmesinin önemli olduğunun altını çizen Tek, denizden su arıtma teknolojisinin çok pahalı ve fazla enerji kaynağı gerektirdiğini söyledi.

Kuraklık dönemlerinde İstanbul'daki barajların dolulukların yüzde 19'lara kadar düştüğüne dikkati çeken Tek, "Ocağın ikinci periyodunda kuzeyden akımlar gelmeye başladı. Bu ayda gelmeye başlayan yağışlarla birlikte İstanbul'daki baraj doluluk oranları yüzde 30'ların üzerine çıktı. Ocak ayı sonuna kadar yine yağışlı sistemler gelecek. Önümüzdeki yağışlarla İstanbul barajlarındaki doluluk oranının yüzde 40'lara kadar ulaşacağını düşünüyoruz. Kurak süreçleri ülkemizde yaşamaya devam edeceğiz" dedi. Tek, normal yağışın sızma denilen yeraltı sularının beslenmesine çok faydası olmadığını, kar yağışının barajların doluluk oranını daha çabuk artırdığını söyledi.

YAĞIŞ MİKTARI ARTTI, YAĞIŞLI GÜN SAYISI AZALDI

Kandilli Rasathanesi'ndeki 100 yıllık ölçümlerde yağışların matematik analizinin görüldüğünü kaydeden Tek, yağışların miktarı artmakla birlikte yağışlı gün sayısının azaldığını söyledi. Tek, yağışların karakterinin giderek değişmeye başladığına değinerek, "Yağışlar bir anda kuvvetli bir şekilde düşüyor, sel oluyor ve gidiyor, bir faydası olmuyor. Bu durum da küresel iklimin önemli göstergelerinden bir tanesidir" dedi. (AA)