YAZARLAR

Abdullah Avcı’ya sorular 

Görebildiğim kadarıyla Abdullah Avcı henüz takıma ve oyuna tam damgasını vurmuş değil. Bekleyip göreceğiz. Bu seçim ve tercihler bir tür bir planlama mı yoksa, henüz hazır olmayan oyunun, inşa sürecinin zorunlu sonuçları mı?

Biliyorum henüz çok erken ama yine de Abdullah Avcı’ya bazı sorular sormakta fayda var. Prensip olarak her teknik direktöre, altı haftalık kredi açan eğilimden yanayım. Hazırlık kamplarında tasarlanan oyunun, gerçek rakipler karşısında test edilmesi için oyunu tasarlayan zihne zaman tanımak, adil bir tavırdır. Aşağıya yazacağım gözlem ve değerlendirmeler, yalnızca uyarı mahiyetindedir. Abdullah Avcı’nın tasarladığı oyuna ilişkin yargımı, altı hafta sonraya erteliyorum. 

Birincisi, kaleci Uğurcan’a tanınan uzun vurma özgürlüğünü yadırgadığını söyleyerek söze başlayayım. Rakip takım kalecisi bütün maç boyunca sadece bir kez uzun vurmasına rağmen Uğurcan, her seferinde uzun vurmakta ısrar etti; Neden? Bunun nedeni, takımı ileriye taşımak ise, her şeyden önce bu vuruşlarda isabet oranı çok yüksek olmalı. Ortada böylesine isabetli ve kaliteli vuruşlar da yok. Sırf bu yüzen Trabzonspor ayağındaki topu rakibe ikram ediyor.

Belki de esas neden planlanmamış açılış paslarıdır. Kazara kaleciden başlayan paslaşmalar her nedense, iki kenardan birine taşınıyor ve göbek ihmal edilerek, direkt hücum mantığıyla ya Nwakaeme ya ya Gervinho ya da Djaniny’e atılıyor. Bence bu çok ucuz ve çok kestirme bir ’’yayla’’ hücum mantığı. Böylesine basitçe planlanmış bir hücum aksiyonunun belki Süper Lig'de iş görme olasılığı var. Ama buna bel bağlamak hiç de hayırlı bir iş olmayacaktır.

Trabzonspor akışkan ve dengeli bir oyun inşa etmek istiyorsa, kaleciden başlayan açılış paslarını ihmal edemez. Üstelik Bakasetas, Hamsik ve Berat'lı bir ikinci bölge kadrosu, böyle bir plana kolayca adapte olabilir nitelikte. Birinci bölge ve ikinci bölge arasında pasa dayalı bir iş bölünü olmaksızın, Trabzonspor kontra takım kimliğinden çıkamaz. 

Solda savunmacı olarak İsmail Köybaşı bu takıma nasıl bir katkı yapabilir? Bu sorunun olumlu yanıtından son derece kuşkuluyum. Tek ayaklı oyuncu, tek hamleli oyuncudur ve tek hamleli olmak savunma için ölümcül olur. İsmail'in zihinsel yetenekleri de pek güvenilir gibi durmuyor. 

Ama bana kalırsa en şaşırtıcı eksiklik, Bakasetas gibi çok yönlü bir oyuncuya rağmen Abdullah Avcı’nın hiç göbek planlaması yapmamış olmasıdır. Trabzonspor ne ikinci bölgede ne üçüncü bölgede kanat ve koridorları kullandığı gibi göbeği kullanmıyor. Göbeksiz plan, Trabzonspor’un hücumda top tutamamasına neden oluyor. Üstelik göbek yapılanması hiç olmadığı için, kenara taşınan toplarda takım ceza sahası içinde çoğalamıyor. 

Son gözlem, top rakibe geçtiğinde Trabzonspor, savunma hattını hemen beşliyor. Dörtlü defansla oynayan bir takımın bu tedbire baş vurması, çok şaşırtıcı. Neden şaşırtıcı, çünkü dörtlü savunma, alan kontrolü için yeterli bir sayıdır. Eğer bunu beşliyorsanız, mecburen ikinci bölgedeki direnci azaltırsınız. Zaten Malatya dahil, Roma’nın çok kolayca Trabzonspor ceza sahasına girmesine neden olan bu zaaftır. 

Görebildiğim kadarıyla Abdullah Avcı henüz takıma ve oyuna tam damgasını vurmuş değil. Bekleyip göreceğiz. Bu seçim ve tercihler bir tür bir planlama mı yoksa, henüz hazır olmayan oyunun, inşa sürecinin zorunlu sonuçları mı?


Ali Fikri Işık Kimdir?

Ali Fikri Işık, 1958 yılında Mardin’in Savur ilçesine bağlı Xeramemo köyünde doğmuştur. İlk ve ortaokulu Batman’da, liseyi ise Silvan’da okumuştur. 1978 yılında Batman'da “Sesleniş” Gazetesiyle yazın hayatına başlamış. 1985 yılında yazarlar kooperatifi olan Yazko’nun dergisi “Yazko Somut”ta, 1994 yılında “Zone News” gazetesinde, 1995 yılında haftalık dergi “Roj”da, 2010 yılında Taraf gazetesinde, 2016 yılında “BasNews ve Kurdistan24 Türkçe'de yazmıştır. Amedspor Kaos ve Direniş Amedspor kitaplarının yazarıdır.