ABD'de kürtaj hakkını koruyan yasa hedefte: Yüksek Mahkeme tepki nedeni

ABD Yüksek Mahkemesi'nin kürtaj hakkını koruyan 1973 tarihli Roe v. Wade kararını bozup kürtajla ilgili düzenlemeyi eyaletlere bırakacak bir karar almaya hazırlanması ülkede tepki görüyor.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - ABD Washington'da Yüksek Mahkeme'nin kürtajı ülke çapında yasallaştıran 1973 Roe v. Wade kararını bozmaya hazırlandığı ortaya çıktı. Kararla ilgili haberlerin yayılmasının ardından kürtaj hakkının korunması için eylemler düzenleniyor.

ABD merkezli yayın Politico'nun özel haberine göre, 2006 yılında George W. Bush tarafından atanan Yargıç Samuel Alito tarafından hazırlanan ilk taslağa göre, Yüksek Mahkeme üyeleri, dönüm noktası niteliğindeki Roe v. Wade kürtaj kararını feshetmek için oy kullandı. 

Söz konusu karar hazırlığı, aralık ayında Mississippi'de alt mahkemeler tarafından engellenen bir yasa olan hamileliğin 15. haftasından itibaren kürtaj yasağını yeniden yürürlüğe koyma teklifi üzerine sözlü bir tartışmaya dayanıyor. Yüksek Mahkeme çoğunluğunun Mississippi'nin kürtaj yasağını destekleme eğiliminde olduğu ve beş oy bulunabileceği belirtilirken önümüzdeki günlerde resmi bir karar çıkarılması bekleniyor.

CUMHURİYETÇİ YARGIÇLARDAN DESTEK

Habere göre, Cumhuriyetçiler tarafından atanan diğer yargıçlardan dördü, Clarence Thomas, Neil Gorsuch, Brett Kavanaugh ve Amy Coney Barrett, yargıçlar arasında düzenlenen toplantıda Alito lehinde oy kullandı. Usüle göre, sözlü bir tartışmanın ardından yargıçlar arasında yapılan ilk oylamadan sonra, bir kişiye çoğunluk görüşü veriliyor ve o kişi taslağı yazıyor.Karar ancak mahkeme tarafından yayınlandığında kesinleşmiş oluyor.

'KÜRTAJ HAKKI GELENEKLERİMİZDE YOK'

Taslağın bir kopyasını yayınlayan Politico'ya göre, muhafazakar Yargıç Alito, 10 Şubat tarihli görüş taslağında "Roe başından beri feci şekilde yanılmıştı. Kürtaj derin bir ahlaki soru ortaya koyuyor. Anayasa, her eyaletin vatandaşlarının kürtajı düzenlemesini veya yasaklamasını yasaklamıyor. Roe ve Casey bu yetkiyi üstlendiler. Şimdi bu kararları geçersiz kılıyoruz ve bu yetkiyi halka ve onların seçilmiş temsilcilerine geri veriyoruz" diyor. 

Alito, “Roe ve Casey'nin reddedilmesi gerektiğine inanıyoruz. Anayasaya kulak vermenin ve kürtaj konusunu halkın seçilmiş temsilcilerine iade etmenin zamanı geldi” derken kürtaj hakkının Amerika halkının tarihinde ve geleneklerinde derin bir yere sahip olmadığı iddiasında bulundu.

YÜKSEK MAHKEME ÖNÜNDE EYLEM

Kürtaj hakkını hedef almaya hazırlanan mahkemeye karşı ülkede protestolar düzenleniyor. Kürtaj hakkını savunan eylemciler, Yüksek Mahkeme önünde düzenlediği eylemde kürtaj destekçisi gruplarla karşı karşıya geldi. Eylemciler, "Kürtajı durduramazsın", "Benim bedenim, benim kararım", "Sağlık sistemi için savaşmaktan yorulduk" sloganları attı.

Karar kaldırılırsa, kürtajın bazı eyaletlerde yasal kalması muhtemel olarak görülüyor. Şu anda birçok eyalette kürtaj haklarını koruyan yasalar var. Ancak çok sayıda Cumhuriyetçi eyalet, son yıllarda çeşitli kürtaj kısıtlamalarını kabul etti. 

DEMOKRAT SENATÖRLERDEN TEPKİ

İkisi de demokrat olan ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi ve Senato çoğunluk lideri Chuck Schumer ise "Cumhuriyetçiler tarafından atanan yargıçların Roe v. Wade'i devirmek için verdiği oyların iğrenç bir karar olarak kabul edileceğini, modern tarihin en kötü ve en zarar verici kararlarından biri olacağını" söyledi.

Pelosi ve Schumer ikilisi açıklamalarında “Rapor doğruysa, Yüksek Mahkeme son elli yılda en büyük hak kısıtlamasını sadece kadınlara değil tüm Amerikalılara uygulamaya hazır. Bugünün asla gelmeyeceğini iddia ederek Trump’ın yargıçlarına oy veren her Cumhuriyetçi Senatör, şimdi kendilerini Amerikan halkına açıklamak zorunda kalacak” mesajı verdi. 

Öte yandan, ABD Kongresi'nin kaderini belirleyecek ara seçimlere altı ay kala konunun gündeme getirildiğine de dikkat çekildi. 

ROE V. WADE KARARI NEDİR?

Kürtaj hakkı yaklaşık yarım yüzyıldır ABD’de en çok hedef alınan konu başlıklardan biri. Anayasal kürtaj hakkını koruyan Roe v. Wade ve ona müteakip 1992 tarihli bir kararı, 1969'da yasal takma adı "Jane Roe" ile tanınan Norma McCorvey davasına konu olmuştu. O tarihlerde, McCorvey kürtaj istedi ancak annenin hayatını kurtarmak için gerekli olmadıkça kürtajın yasa dışı olduğu Teksas'ta yaşadığı için isteği gerçekleşmedi.

Avukatları, Teksas'ın kürtaj yasalarının anayasaya aykırı olduğunu iddia ederek yerel bölge avukatı Henry Wade'e karşı ABD federal mahkemesinde dava açtı. Teksas’taki bir mahkeme ise mağdurun lehine karar verdi. Teksas daha sonra doğrudan ABD Yüksek Mahkemesi’ne başvurdu.

Ocak 1973'te Yüksek Mahkeme, McCorvey'in lehine karar vererek, anayasanın hamile bir kadına kürtaj olup olmamayı seçme hakkını koruyan "mahremiyet hakkı" sağladığına dair kararı 7’ye 2 çoğunlukla verdi.

1992’de görülen bir başka dava ise ABD Yüksek Mahkemesi'nin dönüm noktası niteliğindeki bir başka davasıydı. Çoğunluk görüşüne göre, mahkeme, Roe v. Wade'de (1973) verilen kürtaj hakkını onayladı ve kürtaj haklarına ilişkin çeşitli hükümleri yeniden tanımladı.

Pew Araştırma Merkezi tarafından 2021 yılında yapılan bir ankete göre, ABD'li yetişkinlerin yüzde 59'u kürtajın bütün durumlarda veya çoğu durumda yasal olması gerektiğini belirtirken yüzde 39'u ise yasaklanmasını savunuyor. (DIŞ HABERLER)