7 kentin atığını Aliağa'da toplayacak projeye tepki: 'Yaşamamıza izin verin'

İzmir Aliağa bu kez "Endüstriyel Atık (Cüruf) Bertaraf Tesisi" projesinin yol açacağı tehlikelerle karşı karşıya. 7 ilin atıklarını Aliağa'da toplayacak proje bakanlıktan ÇED onayı aldı.

Google Haberlere Abone ol

İZMİR – Son dönemde asbest ve tehlikeli atık yüklü Nae Sao Paulo gemisinin sökümü ile gündeme gelen İzmir'in Aliağa ilçesi, bu kez de halkın itirazlarına rağmen yapılmak istenen atık depolama ve bertaraf tesisi projesi ile karşı karşıya. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Şehitkemal Mahallesi Akçekise mevkiinde yapılması planlanan "Batı Ege ve Güney Marmara Endüstriyel Atık (Cüruf) Bertaraf Tesisi" projesinin ÇED raporunu onayladı.

3 MİLYON METREKÜP CÜRUF DEPOLANACAK

Ekovar Çevre Grup Geri Dönüşüm A.Ş. tarafından yapılmak istenen atık tesisi projesi kapsamında Ege ve Marmara Bölgesi’nde bulunan 7 ildeki çelikhane tesislerinde, üretim faaliyeti sonucunda oluşan cürufların depolanarak bertaraf edilmesi planlanıyor. Tamamı yaklaşık 543 bin metrekare büyüklüğünde olan proje alanındaki depolama tesisinde yıllık 180 bin ton depolama kapasitesi ile toplamda 3 milyon 138 bin 537 metreküp cüruf depolanacak.

BİTKİ VE HAYVAN TÜRLERİ İLE SU KAYNAKLARI BULUNUYOR

Proje çevresindeki alanlarda ise 25 familyaya ait 40 ayrı bitki türü tespit edilirken, 11 sürüngen, 52 kuş ve 10 memeli türü bulunduğu belirlendi. Faaliyetlerin planlandığı proje alanının güney kesimi de Arap Deresi’ni besleyen Kocabeyli Deresi'ne ait drenaj alanı içerisinde kalıyor. Yine alanın kuzey kesiminde Çıtak Sulama Göleti’nin çıkışında yer alan mevsimsel derenin drenaj alanı bulunuyor. Bölgede bulunan ve projeden etkilenecek 5 köy de su ihtiyacını sondaj ile sağlıyor.

HALKIN KATILIMI TOPLANTISI PROTESTO EDİLMİŞTİ

Projeye ilişkin 7 Ekim 2021 günü yapılmak istenen Halkın Katılımı Toplantısı ise yöre halkı ve çevre savunucularının protestosu sonucu yapılamamıştı. Toplantının yapılacağı alana giderek projeyi istemediklerini ve toplantıya katılmayacaklarını belirten yöre halkı, şirket yetkililerine sloganlarla tepki gösterdi. İzmir Valiliği'nden gelen yetkililer de 7 Ekim 2021 günü toplantının yapılamadığına dair tutanak tuttu.



'İTİRAZLARA RAĞMEN VERİLEN BU KARARI TANIMAMIZ MÜMKÜN DEĞİL'

Projenin onaylanmasının ardından Aliağa Çevre Platformu (ALÇEP), üyeleri ise harekete geçti. Aliağa'dan 12 mahalle muhtarı ve yörede yaşayan insanlardan oluşan 50 kişi yürütmenin durdurulması ve tamamen iptal edilmesi için hukuki girişimde bulundu. ALÇEP Sözcüsü Zeki Küçükakyüz, "Foça Ilıpınar'da cüruf dağlarının durumu ortadayken şimdi de Aliağa Şehitkamil Mahallesi Akçekise bölgesinde yöre halkının, sivil toplum kuruluşlarının karşı çıkmasına rağmen bu proje yapılmak isteniyor. Yöre halkı ve sivil toplum kuruluşları olarak ilçemizi daha da yaşanmaz hale getirecek bu tesise itirazlarımızı her platformda dile getirmemize rağmen bakanlığın itirazlarımızı dikkate almadan vermiş olduğu bu kararı tanımamız mümkün değil" dedi.

'YENİ KİRLETİCİ TESİSLERİN KURULMASINI KABUL ETMİYORUZ'

Yedi ilin endüstriyel atığının Aliağa'ya getirileceğine dikkat çeken Küçükakyüz, "Kendi kirliliğimiz yetmezmiş gibi dışarıdan endüstriyel atıklar getirerek daha da çok çevre kirliliğine neden olacaklar. Aliağamızın havasına bir kez daha kast ediliyor" ifadelerini kullandı. Hava kirliliğinin sınırlarını çoktan aşan Aliağa’ya firmaların kâr hırsı uğruna kıyıldığını söyleyen Küçükakyüz, "Yeraltı su kaynaklarımızı, tarım alanlarımızı, zeytinlerimizi, göletlerimizi, ormanımızı kirletecek tesisleri istemiyoruz. Aliağa’da yeni kirletici tesislerin kurulmasını kabul etmiyoruz" ifadelerini kullandı.

Proje alanı

MUHTAR ALGÜL: HİÇ KİMSE BU PROJEYİ İSTEMİYOR

Şehitkemal Muhtarı Ayşe Algül, doğanın ve su kaynaklarının bu projeden ciddi oranda zarar göreceğini belirterek, "Alınan yer küçük bir yer değil. Devasa büyüklükte bir alanda yapılacak. Sadece bizim mahalle değil beş mahallenin ortasına tekabül ediyor. Hiç kimse bu projeyi istemiyor. Söz konusu alanda meralarımız, zeytinliklerimiz, bal ormanlarımız, su göletlerimiz ve tarihi bir mezarlığımız var. Dağ evlerimiz, hayvan ağıllarımız da var. 5-6 köyün hayvanları burada otluyor. Bu proje ile hepsi yok olacak. Biz sondaj ile yer altı suyu kullanıyoruz. Suyumuz da zehirlenecek derenin yakınından çıkıyor" dedi.



'BİZLER YAŞAMAK İÇİN MÜCADELE EDİYORUZ'

Bölgede yaşayan birçok kişinin kanser hastası olduğuna dikkat çeken Algül, "Ciğeri alınanlar, tedavi görenler var. Birçok kişi kanserden vefat ediyor. Küçücük çocuklarımızda astım, bronşit çıkıyor. Mevcut kirlilik zaten bize yetiyor. Bir de bu tesisin yapılması demek bu bölgeyi devasa şekilde zehirlemek demek. Eski toprak diyebildiğimiz yani 80 yaşını gören iki veya üç kişi kaldı. Bizler onu da göremeyeceğiz" dedi. Son olarak projeden vazgeçilmesi için çağrıda bulunan Algül, şunları kaydetti:

"Yetkililer bizi de düşünsünler. Bizler yaşamak için mücadele ediyoruz. Bizlerin de yaşamasına izin versinler. Bizim sıra dağlarımız yok. Bir tek burası kaldı. Burası da elimizden giderse biz nerede nefes alacağız? Cürufta ne ot biter ne de diken biter. Her şey para değil. Bu projenin yapılmasına izin verilmemeli."