YAZARLAR

6 Şubat olmasaydı yerel seçimin gündemi ne olurdu?

6 Şubat depremlerinin yıldönümünde ve yeni bir yerel seçime 2 aydan az bir zaman kala, ‘depreme karşı şehirleri güçlendirmekten’, ‘yıkılan şehirleri yıkılmayacak şekilde yapmaktan’, ‘merkez ve yerel yönetimin elbirliğiyle getirilecek hizmetlerden’ söz ediliyor... Ne güzel! 6 Şubat’ta kaybettiğimiz canlar en azından bir yerel seçim öncesinde yine imar affı konuşmamızı engelledi!

Televizyonda konuşuyor Adıyamanlı depremzede: “İhale müteahhitlere kaldı. Kim verdi peki bu binaların yapılmasına izni? Belediye değil mi? Bakanlık değil mi? Yargılanan bir tane kamu görevlisi var mı? Dava yok ki zaten doğru düzgün. Bir İsias Otel var, Kıbrıslıların davası, o kadar…”

6 Şubat’ta Kuzey Kıbrıs’tan turnuva için gelen genç sporcular ve eğitim için kentte bulunan turizm rehberlerinin de aralarında bulunduğu 72 canı aramızdan alan İsias Otel’deki yıkıma ilişkin davadan söz ediyor.

Kayıpların ailelerinin ve Kuzey Kıbrıslı hukukçuların gayretleriyle 50 bin kişiyi kaybettiğimiz depremle ilgili olarak başlayıp gündem olabilen nadir davalardan biri…

***

17 Ağustos 1999 depreminin neredeyse tek suçlusu Veli Göçer olmuştu. Ankara’yı, İzmir’i bile sallayan, Marmara bölgesinin genelinde yıkıma neden olan, resmi açıklamalara göre 17 binden fazla kişinin öldüğü depremin faturasının kesildiği müteahhitti Göçer. Yalova’da yaptığı binalarda 198 kişi enkaz altında kalarak can vermişti. Depreme dair yargılamalardaki en yüksek cezayı da o aldı: 18 yıl 9 ay hapis. 7.5 yılını yattı, sonra serbest kaldı. Depremin 20. yıldönümünde açıklama yaptı: “Hayatını kaybedenlerin ailelerinin yüzde 85'inden helallik aldım…”

2043’te 6 Şubat depremleri nedeniyle yargılanan müteahhitler neler diyecek kim bilir!

***

1948, 1949, 1953, 1959, 1966, 1983, 1984, 1986, 1987, 1988, 2001, 2003, 2005, 2008, 2012, 2015, 2018…

Bu tarihleri unutmayın. Bunlar Türkiye’de imar affı düzenlenmelerinin yapıldığı yıllar. 17 farklı yıl içerisinde yapılan 20 farklı ‘yasal’ düzenleme…

Gayet yasal ama hiç bilimsel olmayan meşhur imar afları!

11 tanesi 1999 Marmara depremlerinden önce çıkarılmış. Yani Cumhuriyet tarihinin ilk 76 yılında. 9’u da 1999 sonrasındaki 19 yılda bugünkü iktidar tarafından yapılmış. 76 yılın af sayısına neredeyse 19 yılda ulaşmış yani mevcut iktidar. Ne bağışlayıcılık!

Bu dönemdeki yerel seçim tarihleri ise şöyle:

2004 yerel seçimleri: 2001 imar affı düzenlemesinden 3, 2003 düzenlemesinden 1 yıl sonra.

2009 yerel seçimleri: 2005 düzenlemesinden 4, 2008 düzenlemesinden 1 yıl sonra.

2014 yerel seçimleri: 2012 düzenlemesinden 2 yıl sonra.

2019 yerel seçimleri: 2015 düzenlemesinden 4, 2018 düzenlemesinden 1 yıl sonra.

***

Şimdi, 6 Şubat depremlerinin yıldönümünde ve yeni bir yerel seçime 2 aydan az bir zaman kala, ‘depreme karşı şehirleri güçlendirmekten’, ‘yıkılan şehirleri yıkılmayacak şekilde yapmaktan’, ‘merkez ve yerel yönetimin elbirliğiyle getirilecek hizmetlerden’ söz ediliyor...

Ne güzel!

6 Şubat’ta kaybettiğimiz canlar en azından bir yerel seçim öncesinde yine imar affı konuşmamızı engelledi!

Ancak 1999 depremlerinden sonra Veli Göçer’i 7.5 yıl hapis yatırıp suçlarını savuşturan şu malum ‘eski Türkiye’ sisteminde değişen başka ne oldu?

Ya da şöyle soralım: Şimdi dinlediğimiz bu yeni tarz seçim vaatlerine nasıl güvenilecek? Herhalde her adayın seçmeni ikna etmesi gereken ilk konu bu. Ama meselenin bu kısmı ne kadar konuşuluyor?

Umarız 6 Şubat’ın birinci yıldönümü de buna vesile olsun…

Bir yıl önce bugün yaşadığımız kayıp o kadar büyük ki, acısını daha uzun süre yaşayacağız. Ancak acının hayrı ders çıkarmakla, aynı hataları tekrar yapmamakla, Hatay’ı, Adıyaman’ı, Maraş’ı, Kocaeli’yi, Sakarya’yı ve İstanbul’u bir daha yıkılmadan yaşatmakla mümkün olabilir.

Sadece sandık başına giderken değil –elbette orada da ama- her gün yeniden aklımızda tutmamız gereken de herhalde budur… Her icraata bakarken, her açıklamayı okurken, her siyasetçiyi dinlerken sorulacak belki de ilk soru: 6 Şubat depremleri olmasaydı yerel seçimin gündemi ne olurdu?