1- HANGİ AŞI NE KADAR BAŞARI SAĞLADI?
Amerikan ilaç firması Pfizer ile Alman biyoteknoloji firması BioNtech'in aşı çalışması, Faz-3 klinik denemelerinin sonuçlarına göre yüzde 95 oranında başarılı.
Amerikan firması Moderna, aynı teknolojiyi kullanarak geliştirdiği aşıda yüzde 94.5 oranında başarı sağladığını açıkladı.
İngiliz firması AstraZeneca ile Oxford Üniversitesi'nin ortak aşı çalışmasında, başarı oranı ortalama yüzde 70 olarak açıklandı. Ancak bu aşının denemelerine ilişkin tartışmalar nedeniyle yeniden incelenmesi bekleniyor.
Rus aşısı Sputnik V'in Faz-3 testlerinin ara sonuçlarına göre yüzde 92 oranında başarı sağladığı belirtildi.
Türkiye'nin 50 milyon doz sipariş verdiği Çin firması Sinovac Biotech'in CoronaVac isimli aşısının Faz-3 sonuçları ve başarı oranı ise henüz açıklanmadı.
2- BAŞARI ORANI NE ANLAMA GELİYOR?
Bir korona virüsü aşısının sözgelimi yüzde 80 oranında başarılı olması, bu aşıyı yaptıran her 100 kişiden ortalama 80'inin virüsle temas ettiğinde Covid-19 hastalığına yakalanmayacağı anlamına geliyor. Bu oran, aşıların klinik çalışmalarında yapılan kontrollü deneylerle ölçülüyor.
3- BİREYLERİN KORUNMA ORANI DA AYNI MI?
Hayır. Sözgelimi, bir aşının başarı oranının yüzde 80 olması, o aşıyı yaptıran kişinin korunma oranının da yüzde 80 olacağı anlamına gelmiyor. Bu oran, aşının genel nüfus açısından koruma kapasitesine işaret ediyor.
Bireyler açısından bakıldığında, aşıyı olan kişinin hastalığı özellikle ağır semptomlarla geçirmesi düşük bir ihtimal olarak görülüyor. Aşının asemptomatik hastalıktan koruma oranı da yüksek görülüyor. Bununla birlikte, bir aşının koruma oranı yüzde 95 kadar yüksek bir oranda ölçülse bile, belirli bir kişiyi kesinlikle koruyacağı gibi kesin bir kanaate bilimsel açıdan varmak zor.
4- BU DURUM GERÇEK HAYATTA NE ANLAMA GELİYOR?
Uzmanlar, aşıların klinik deneylerde verdiği başarı oranları ile gerçek hayattaki koruma oranları arasında her zaman bir fark olduğunu vurguluyor. Bir aşının gerçek hayattaki etkisi genellikle klinik deneylerdeki sonuçlardan bir miktar daha düşük oluyor. İsviçreli epidemiyolog Marcel Tanner, Reuters ajansına demecinde 'başarı oranı' ile 'etki' arasında bir ayrım yapılması gerektiğini söylüyor.
Buna göre, bir aşının gerçek hayattaki etkisi çok çeşitli ve bazıları öngörülemeyen faktörlere bağlı. Örneğin, virüsün yayılma hızı, kaç kişiye gerekli dozların belirli bir takvimle yapıldığı, bireylerin bağışıklık sistemlerinin ne tepki verdiği, aşının doğru sıcaklıkta depolanıp depolanmadığı ve aşıyı olan kişilerin virüse daha önceden yakalanıp yakalanmadığı gibi faktörler belirleyici olabiliyor.