20 yılın yatırım bilançosu: Altın çok kazandırdı, Euro yerinde saydı

Ekonomi uzmanı Alaattin Aktaş, ekonomi yönetiminin vadeli mevduata geçilmesi önerisini değerlendirdi, 20 yılın yatırım özetini çıkarttı.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR- Ekonomim yazarı Alaattin Aktaş, faiz mi döviz mi ikilemi yaşayan tasarruf sahipleri için son yirmi yılın yatırım bilançosunu çıkarttı. Aktaş'ın tablosuna göre en çok kazandıran altın oldu, Euro yerinde sayarken dolar yüzde 18 getiri sağladı. 

Alaattin Aktaş'ın "Sonra da 'Niye mevduata geçilmiyor' diyorlar!" başlıklı yazısının ilgili bölümü şöyle: 

"2004-2023 dönemi, yani tam yirmi yıl... Sonuç bu!

Bu yirmi yılda parasını TL mevduatta tutan TÜFE’deki artış karşısında 100 lirasının 30 lirasını kaybetmiş.

İç borçlanma senedine yatırım yapan, yarıdan fazlasını, 52 lirasını kaybetmiş. İç borçlanma senedine ilişkin hesaplamanın, veriler 2005’te tutulmaya başladığı için on dokuz yıllık olduğunu belirtelim.

Tablo böyle işte! Paranı TL mevduat ve iç borçlanma senedinde mi değerlendiriyorsun, kaybediyorsun.

Bu deneyimdir. Uzun süredir Türkiye’den ayrı kalanların böyle bir deneyime sahip olması tabii ki beklenmez.

Yoksa kısa vadeli bakılırsa tabii ki mevcut faiz oranları dövizden daha yüksek getiri sağlıyor ve sağlayacak gibi. Ama vatandaş şu kaygıdan bir türlü kurtulamıyor ki:

‘Bugün için faiz iyi gibi de, ya yarın tuhaf tuhaf adımlar atılır, ne bileyim yine nas denilerek ya da başka bir gerekçeyle faiz indirilir veya başka bir gelişme olur da kur fırlar giderse?’

ALTIN DA ALTIN!

Her yıl yastık altındaki altınları, yani bir anlamda kadınlarımızın bileziklerini, kolyelerini ekonomiye kazandırma girişi başlatır, bu yönde adım atmaya niyetleniriz ya, şimdilerde yine böyle bir girişim söz konusu.

Son söyleneceği tek kelimeyle başta söyleyelim; alamazsınız!

Vatandaş altını hem ziynet eşyası olarak alıyor, hem takıyor takıştırıyor, kullanıyor; üstelik kullandığı bu eşya değer yitirmek bir yana hep değer kazanıyor.

İşte yirmi yılın sonucu... 2004- 2023 döneminde en çok reel kazanç altından elde edilmiş. Yirmi yılın reel oranı tam yüzde 473. 2003 sonundaki 100 lira, altın alınarak değerlendirildiğinde geçen aralık sonunda 573 liraya çıkmış.

BORSA İKİNCİ SIRADA

TÜİK, hisse senedindeki yirmi yıllık net getiriyi yüzde 155 olarak hesapladı.

Bu orana itiraz eden çok olacaktır. Çünkü borsada daha çok hisse senedi bazlı hesaplamalar yapılıyor ve bazı senetlerde de yüzlerce katlık artışlar var. Oysa TÜİK’in yaptığı borsa endeksi üzerinden bir ortalama almak. Bulunan ortalama da bu; yirmi yılda reel olarak yüzde 155’lik artış.

Bu yirmi yılda dolardan elde edilen reel getiri yüzde 18 oldu. Euro ise başladığı düzeyde, reel kazanç da yok, kayıp da." (HABER MERKEZİ)