13 yıldır Sur'u fotoğraflayan Alman gazeteci: Toledo gibi olacağı sözü verildi, London Pub gibi görünüyor
13 yıldır Diyarbakır'ın Sur ilçesindeki değişimi fotoğraflayan Alman fotoğrafçı Hincrich Schultze, “Toledo gibi olacağı sözü verildi ama Toledo’ya hiç benzemiyor, London Pub gibi görünüyor”" dedi.
DUVAR - Alman gazeteci Hincrich Schultze 2010 yılından beri Diyarbakır'ın tarihi Sur ilçesinin sokaklarını ve yaşamını fotoğraflıyor. Schultze, 2015 yılında kentte ilan edilen sokağa çıkma yasakları sürecinde yaşanan değişimi fotoğrafladı. Schultze, çektiği fotoğrafları Berlin ve Hamburg’da yapacağı sergiyle sanat severlerle buluşturmayı hedefliyor.
Fotoğraf sanatçısı Ara Güler’in İstanbul’a dair fotoğraflarını gördükten sonra İstanbul’a gelen Hincrich Schultze, "İstanbul’da bir arkadaşım, Diyarbakır’ın çok güzel bir yer olduğundan bahsetti. Ben de 2010’da ilk defa Diyarbakır’a geldim. İlk geldiğimde Sur’u çok sevdim. Ondan sonra da Sur’da fotoğraf çekmeye başladım. Sur ayaktayken Ara’nın dünyasını o zaman burada buldum" dedi.
Mezopotamya Haber Ajansı'nda yer alan habere göre, sokağa çıkma yasakları sırasında Diyarbakır'a gelen Schultze, "Diyarbakır’a bu kadar kötü bir şey olacağını hiç tahmin etmiyordum. Ben bir fotoğrafçıyım, bir fotoğrafçı olarak, değişimin nasıl olduğunu göstermek istedim. Açıkçası 2015 sürecinden önceki halini daha çok fotoğraflamak isterdim. Bir şeye kaybolmadan önce tutunmaktır. Dünyada bizim bu tarihi unutmamızı isteyen bir sürü güç var ama asla tarihi unutmamalıyız” ifadelerini kullandı.
Sokağa çıkma yasaklarının devam ettiği Sur'da gözaltına alınmasına rağmen gelmekten vazgeçmediğini belirten Schultze, "Savaştan ve burada yaşanan olaylardan sonra da yıkım hala devam ediyor. Bunları yok olmadan önce belgelemek için gelmeyi sürdürüyorum. O süreçte gözaltına alındığımda polisler bana şunu söyledi, ‘Burası çok kötü bir yer, biz burayı sevmiyoruz, sen neden Antalya değil de buradasın?’ O sırada sadece röportaj yapıyordum, bir kafede beni duvara doğru ittiler. Bana kalaşnikof doğrulttular ve duvara ittiler. İnsanlar hakkında bilgi istediler ve ben de röportaj yaptığım insanlar hakkında bilgi veremeyeceğimi söyledim. Sonra dışarı da büyük bir patlama oldu, kafeden çıktılar, beni orada bıraktılar."