10 Ekim katliamının araştırılması önergesi AK Parti ve MHP oylarıyla reddedildi

HDP tarafından verilen 10 Ekim katliamının tüm boyutlarıyla araştırılması önergesi AK Parti ve MHP'li vekillerin oylarıyla reddedildi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - HDP tarafından 10 Ekim katliamının tüm boyutlarıyla araştırılması amacıyla verdiği Meclis araştırma önergesi Genel Kurul’da görüşüldü. Önerge, AK Parti ve MHP oylarıyla reddedildi.

Genel Kurul’da önergeye dair söz alan HDP Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, 10 Ekim Ankara gar katliamının 'göz göre göre geldiğini ve IŞİD üyelerinin Ankara’ya gelmesine göz yumulduğunu' anlattı. Ankara Valiliği tarafından anma günü alana dikilecek mabet ağacı ginkgo fidanlarını gece yarısı taşıyıp götürdüğünü hatırlatan Kerestecioğlu, “Geride kalanların yas tutabileceği ağaç fidanına bile tahammülü olmayanların iflah olmasını tabii ki beklemiyorum. Çünkü düzen hep böyle yürür. Cumartesi Anneleri yıllarca kayıplarını aradıkları Galatasaray meydanından uzaklaştırılır ve onların yerine başka anneler makbul kabul edilerek diğerlerinin yok olacağı sanılır. Bir tren kazası olur, ‘Bu bir kaza değil, cinayet’ diyen yakınları tam da Anayasa Mahkemesinin önünde saldırıya uğrar. Soma'da madenciler ölür, ölenlerin yakınlarına bir tekme atan bir kamu vardır mutlaka. ‘Devlet ve iktidar aynı şey değil’ diyenlerin sesini duyuyorum ama aynı şey” dedi.

Türkiye’de korunması gerekenin yurttaş değil devlet olduğu anlayışının hakim olduğunu kaydeden Kerestecioğlu, şöyle devam etti: “Beş yıldır süren davada kamu görevlilerinin bir dizi ihmali olduğu da ortaya çıktı. Bombacıları taşıyan Yakup Şahin'i patlayıcı hazırlığında kullanılan ham madde aldığı için 30 Eylül’de Nizip Emniyeti takibe aldı, Antep Emniyetini uyardı, Antep Emniyeti hiçbir şey yapmadı. IŞİD katliamlarını örgütleyen fail Nusret Yılmaz 2 defa Gürcistan'a geçmek istedi, kırmızı bültenle arandığı için Gürcistan kabul etmedi, Yılmaz şu anda belki de elini kollunu sallayarak aramızda dolaşıyor. Katliam öncesi mülkiye müfettişleri ‘Saldırı gerçekleşebilir’ diye rapor hazırladılar, Terörle Mücadele bu konuda hiçbir şey yapmadı.

'10 EKİM’DE ÖLMEDİĞİMİZ İÇİN HESAP SORUYORLAR'

Bakın, daha çok yeni, Irak Başbakanı Mustafa el Kazımi ve Fransız haber ajansı AFP, ABD tarafından aranan ve IŞİD'in mali sorumlusu olduğu belirtilen Sami Casim'in düzenlenen gizli operasyonla Türkiye'de ele geçirildiğini duyurdu. Yine, eş zamanlı olarak, Avrupa Birliğinin AB istihbarat birimi EUINTCEN'in AB en üst düzey karar mekanizmalarına gönderdiği ‘çok gizli’ ibareli ‘Ankara Bombalaması’ başlığını taşıyan ve iktidarın sorumluluğuna işaret eden bir belgenin ortaya çıktığı iddia ediliyor. Türkiye'den bu konularla ilgili şu ana kadar hiçbir açıklama yapılmadı. Açıkçası, 10 Ekim’de ölmediğimiz ve yaşadığımız için hâlâ hesap soruyorlar; yaşadığımız ve hafızamız olduğu için, hatırlattığımız ve gerçekleri ortaya çıkarmaya devam ettiğimiz için hesap soruyorlar.”        

'KATLİAMLA YÜZLEŞİMEDİ'

CHP adına söz alan Ankara Milletvekili Murat Emir de katliamda vefat edenleri anarak, söze başladı. 10 Ekim katliamıyla yüzleşilmediğini vurgulayan Emir, “Çünkü yüzleşmek için, yaralarımızı sarmak için adalet talep etmek zorundayız ve adaleti tesis etmek zorundayız. Oysa yargılama sürecine baktığımızda dosyada delillerin doğru dürüst araştırılmadığı, eksik dosyayla yargılamanın yapıldığı ve gerçek suçluların araştırılmadığı, görünür suçluların yargılandığı bir yargılama sürecine tanık olduk dolayısıyla da hepimizin yarası hâlâ kanıyor arkadaşlar. O zamanı kısaca anımsayalım: 7 Haziran seçimlerine giderken yine bugünkü gibi Cumhurbaşkanı tehdit etmişti. ‘400 vekil verin bu iş huzurla çözülsün’ demişti. 400 vekili alamadığınız gibi Parlamento çoğunluğunu da kaybettiniz. İktidar olamayınca da gizli eller devreye girdi ve Türkiye'yi âdeta kan gölüne döndürdü. Suruç, Diyarbakır, sonrasında Ankara Garı, sonrasında başka kanlı, bombalı eylemlerle sarsıldık ve çok acılar yaşadık. Ve o sırada -yine anımsayın- yine Genel Başkanınız, Sayın Cumhurbaşkanı ‘Milletimiz kaosu seçti’ demişti ve Türkiye'yi bu süreçte 1 Kasım seçimlerine sürüklediniz. İşte bu nedenle, değerli arkadaşlar, o günlerde bu terör saldırısını yapanları, göz yumanları, destek olanları, arkasındaki kirli elleri saklamayı tercih ettiniz” diye belirtti.

'GAZLANMADAN, COPLANMDAN ANMA TÖRENİ YAPAMIYORUZ'

Katliam günü yaralılara biber gazı ve tazyikli su sıkıldığını hatırlatan Emir, “Altı yıldır, biz, orada özellikle ölenlerin yakınları, olması gerektiği gibi bir anma töreni dahi gerçekleştiremiyoruz. Bizler dahi, milletvekilleri dahi gazlanmadan, coplanmadan o anma törenleri gerçekleştirilmiyor ama orada insanların anmasına dahi engel olan devletin polisi, her nasılsa Ankara Garı'na girenleri arama ihtiyacı dahi duymamıştı ve o aramanın niye yapılmadığının hesabı hâlâ sorulmuş değil. Hitler, Berlin'de kitap yaktığı için anılıyor. Sizler de maalesef, gecenin bir yarısı ağaç topladığınız için anılacaksınız. Böyle bir lekeyi size bile yakıştıramadım” sözlerini sarf etti.

AK Parti adına söz alan Tekirdağ Milletvekili Mustafa Yel ise resmi verileri okuyarak, IŞİD ile mücadelenin devam ettiğini söyledi. Yel, “Ayrıca DEAŞ terör örgütüne yönelik yürütülen terör soruşturmaları uluslararası anlaşmalar, anayasa, yasalar ve ilgili mevzuat çerçevesinde yürütülmektedir” dedi. Yel’in konuşması sırasında muhalefet partisi vekillerinin “Ankara'ya kadar eskortla geliyorlar ya, bir ondan bahseder misin?” sorularını yanıtsız bıraktı.

CHP’li milletvekili Mahmut Tanal’ın “Başkanım, gece yirmi dörtten sonra arama kararı niye kaldırıldı? Gece yirmi dörtten sonra Ankara'ya girişte arama kararı kaldırıldı” dedi. HDP’nin önergesi AKP ve MHP oylarıyla reddedildi. CHP’li Ali Şeker de “Ortada sorumlu yok ha? Niye araştırmadınız etkin soruşturma olup olmadığını? Niye araştırılmasını istemiyorsunuz ısrarla senelerce?” sorularını yöneltti. (MA)