YAZARLAR

Bayram gezmelerinde ergenlerimize 'Okul n’oldu senin?' diyenler vatandaşlıktan çıkarılsın!

Arayın, bayram gezmesi yapın, çocukları sevindirin nakit nakit, toplu mesaj nedir arkadaş? Toplu mezar gibi! Ayrıca, önerimdir; bayram gezmelerinde ergenlerimize: 'Okul n’oldu senin?' diye soran yetişkinler, vatandaşlıktan çıkarılsın.

Zor ve ilginç bir ramazanı daha bayrama bağladık. Alakasız bir yere de bağlayabilirdik ama, şükür atlattık. Bir kadın vatandaşımız konunun vahametini, sorusuyla ortaya koydu. Buz kestim!

İçeriği, 'rivayetlerle hidayet' olarak hazırlanmış programlardan birinde, televizyoncu hocalardan birine sordu. Tabii ki 'hidayet' ten kasıt, zulme nasıl baş kaldırılır falan değil!

Kadının sorusuyla bir anda 'hipnotizma çadırı' sarsıldı!

Fakat gayet sakindi soruyu soran. Her şeye cevabı olan guruların, hocaların verdiği rahatlık belki de. Belli ki ‘ilimde ayıp olmaz’ bilincinde, bilinç dedim işte, rahat rahat sordu. Sanki bir, 'güneşte ısıtılmış suyla boy abdesti olur mu?' rahatlığıyla sordu. Güneş aynı güneş, su aynı su, bidon aynı bidon, din aynı din olmasına rağmen; 'bu soruyu bu sene de sormasak tadı çıkmayacak ramazanın!' diyenler gibiydi.

Ne sakızın orucu bozup bozmayacağı, ne 'sahur yedim ama niyet etmedim' şeklindeki klişelerdendi. Geçmişte bi ara çıta çok yükselmişti. ‘İftarı helalimle halvet olarak açabilir miyim?’, literatüre geçi mesela. ‘Açlık, şehveti kesiyor diyorlar hocam, bende yan etki yaptı hocam, hazır uzman bulmuşken danışayım dedim’ hamlesiydi o. Belli ki helali de bununla baş edememiş, ‘devlet bize sahip çıksın!’ demişti.

Yine geçmişte bir sahur seansında, başka bir aklı karışık sormuştu:

‘Hocam, tuvalette bişey yemek caiz midir?’ diye. Hoca da, 'Nasrettin' damarından taşı gediğine koymuş:

‘Ye tabi. Ama ağzını şaplatıp ses çıkarma. Dışarda sıra bekleyenler, ‘bu içeride ne yiyor?’ diye vesvese yapabilirler!’ demişti.

Geçmişte bu tarz çılgınca sorularla 'kıreytiv'in dibini bulmuşluğumuz vaki. Fakat bu kez çok başkaydı.

Aldı mikrofonu eline. ‘Hocam’ dedi. ‘Dün kendimi yakmak için üzerime tiner döktüm. Orucum bozulmuş mudur!’ dedi. Vallaha da dedi, billaha da…

Bayrama yakın, masum çamaşır suyu efektine aşinayız ama bu ne!

Bildiğin ‘tiner’ diyor!...

‘Yakmayı’ diyor!...

Üstelik, ‘düşündüm’ diyor!...

‘Helallik’ de kalaydık iyiydi!

Fakat ümidim var hâlâ. Kadir gecesinden sonra bi nefeslenip, bayram arifesinde iyice coşan, birinci gün zirve yapan toplu mesajcıları da halledersek önümüz açık inşallah!

Arayın, bayram gezmesi yapın, çocukları sevindirin nakit nakit, toplu mesaj nedir arkadaş? Toplu mezar gibi!

Ayrıca, önerimdir; bayram gezmelerinde ergenlerimize:

'Okul n’oldu senin?' diye soran yetişkinler, vatandaşlıktan çıkarılsın. Bozmayalım civanların moralini!

İyi bayramlar!


Özkan Özgür Kimdir?

Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik bölümünden mezun. 'Soğanın Cücüğü' adlı stand up gösterisi yapıyor. İletişim ve bireysel gelişim alanlarında danışmanlık yapıyor, eğitimler veriyor.