YAZARLAR

'Rusya-Türkiye arasındaki yumuşama geçici'

Rusya'daki Analitik Araştırma Merkezi uzmanlarından Semeon Bogdasarov'a göre Rusya, TSK’yi Manbiç’e almadığı için Türkiye, Kırım'da şantaj yapıyor. Bogdasarov, "Rusya ile Türkiye arasındaki yumuşama geçici, çünkü çıkarlarımız birbirine ters" dedi.

Bu hafta Rus basınında Türkiye-Hollanda krizi öne çıkarken Erdoğan-Putin zirvesine yankı ve analiz gelmeye devam etti. Öte yandan Rusya ile Türkiye arasındaki “yaptırımlar savaşı” yeni ivme kazanıp ulaştırma sektörüne sıçradı.

REGNUM Ajansı sitesinde yayımlanan yazıda Stanislav Tarasov, görüşmelerden sonra düzenlenen basın konferansında Erdoğan’ın ortaya koyduğu Türkiye-Rusya-Azerbaycan ittifak fikrini değerlendirdi. Ayrıca Türkiye Cumhurbaşkanı “en kısa zamanda” Rusya’nın katılımıyla Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki sorunların çözülmesine yönelik müzakere yapılmasına çağrı yaptı. Erdoğan’dan sonra konuşan Putin’den bu konuyla ilişkin yankı gelmedi.

Tarasov’a göre Suriye’yi konuşurken İran’dan hiç bahsetmeyen ve İran’ın katıldığı üçlü eksende Tahran’ın yerini Bakü’ye vermeyi teklif eden Erdoğan, “yeni bir oyun peşinde”. Putin ise tam tersine “İranlı dostlarımıza” verdikleri çabalar için teşekkür etti.

Yazar, Tehran’daki “belirli kesimlerin”, Rusya’nın Orta Doğu’ya dönüşünün İran’ın sayesinde gerçekleştiğini sandığını iddia etti. Üstelik, Rus askerlerinin Suriye’ye gelmesi Türkiye’yi çok rahatsız etmiş.

Türkiye’nin tutumuna gelince “kimi Türk uzmanlarına göre” Irak’ı ve Suriye’yi “geleneksel nüfuz alanı” olarak gören Erdoğan da Putin’e, Rusya’nın bölgede “Büyük Güç” kalmasını teklif ediyor. Ama Türkiye’nin desteğine dayanarak. Ayni zamanda ittifaka Bakü’yü katarak Türkiye’nin Kafkaslar’da nüfuzunu güven altına almaya çalışıyor. Bu da yetmedi. Tarasov’a göre Moskova’nın Minsk ve Kiev gibi “Slav komşuları” ile ilişkilerini değerlendiren Ankara, Türki Cumhuriyetlerin sayesinde bütün “eski Sovyet” topraklarında jeostratejik tutumunu güçlendirmek için çaba harcıyor.

'İKİ LİDERİN YORUCU DOSTLUĞU'

Kommersant gazetesi muhabiri Andrey Kolesnikov, Erdoğan-Putin toplantısından izlenimlerini paylaştı.

İki devlet başkanının kısa süren baş başa görüşmesinden sonraki Türk-Rus İşbirliği Konseyi'nde konuşan Erdoğan, en başta karşı taraftan muhabirin deyişiyle “ültimatom tonu ile” Rusya topraklarında faaliyet gösteren “terör gruplarının” önünü kesmek istedi.

Kolesnikov’a göre “iki liderin yorucu dostluğu” bu noktada sona erebilir. Çünkü Rusya’nın, aralarında PKK'nin bulunduğu ve Erdoğan’ın “terörist” saydığı o gruplara bakışı farklı. Muhabir yazıyı, “dostça sohbeti” bunun gibi açıklama ile başlamak, ikili ilişkileri önemsememek demektir, diye noktaladı.

EADaily ajansı, “domates sorunundan” yola çıkarak iki ülkenin arasındaki ilişkileri değerlendirdi. Recep Tayyip Erdoğan’ın Moskova ziyareti arifesinde Rusya hükümeti, soğan, karnıbahar, brokoli, karanfil, sakız ve tuz gibi bazı Türk ürünlerinden yasak kaldırdığını açıklar açıklamaz Rusya Federal Veteriner ve Bitki Sağlığı Gözetim Servisi (Rosselhoznadzor), söz konusu Türkiye menşeli ürünlerde “sağlık bakımından uygulanan” sınırlamayı “şimdilik” kaldırmAyacağını bildirdi.

Üstelik Ankara’nın üzerinde durduğu Türk vatandaşlarının Rusya’ya vizesiz giriş konusunda herhangi gelişme kaydedilmedi.

Ajansa konuşan UDN Üniversitesi uzmanlarından Nikita Danyuk, Türk lideri tekrar “ilişkileri ters yöne çevirir veya diyaloğu soğutursa” Moskova ona karşı elinde koz bulundurmak istiyor... Türkiye ancak güvenilir partner olduğunu ispat ederse istediği kolaylıkları alır, dedi. Kendisine göre Rusya, ikili ilişkileri geliştirmeye hazır, ama “Erdoğan’ın hareketleri önceden tahmin edilemez” olduğundan ani gelişmelere hazırlıklı olmak ister. Bunun yanısıra Moskova, ilişkilerin kriz öncesi seviyeye çıkmıyacağını gösteriyor. Üstelik Rusya’da Türk tarım ürünlerinin uzun yokluğu hem ithalatçı şirketleri başka üretecilere yöneltmiş hem yerli tarımın gelişmesine büyük katkıda bulunmuş.

'HER İKİ TARAF DA HAKSIZ'

Avrasya İletişim Merkezi Müdürü Aleksey Pilko Argumentı i Faktı gazetesine Holanda ile yaşanan krizi yorumladı. Kendisine göre en başta Holanda çok sert davrandı, Türkiye’yi incitmek niyetinde olduğu açıktı. Ankara da daha sert cevap verdi. Ne var ki sorun basittir. Her iki taraf, birbirine küsmüş durumda ve bu sefer karşılıklı taleplerini dile getirmiş oldu, o kadar.

Uzman, her iki taraf haksız, her iki taraf kışkırtıcı şekilde davranmış, dedi. Kendisine göre Ülkenizde hazırlanan etkinliklere davetsiz yabancı siyasetçilerin gelmesi aslında doğru değil. Ama Avrupa ülkelerinde böyle şeyler sık sık olur. Bu da klasik çift standart politikasının örneği.

Pilko, Ne de olsa Türk halkının gözünde AB’yi simgeleyen Holanda ile ilişkiler kesilmeyecek. Holanda Türkiye’nin çok önemli partneridir, dedi.

'ANKARA MOSKOVA İLE İLİŞKİLERİNDEN MEMNUN DEĞİL'

15 Mart itibarıyla Rusya menşeli buğday, mısır ve ayçiçek yağı satışını durduracak nitelikli yüzde 130 gümrük vergisinin konması, uzmanlar tarafından “Ankara, Moskova’ya ikili ilişkilerden memnun olmadığını gösteriyor” şeklinde değerlendirildi.

Resmi makamlara atıfta bulunan Kommersant gazetesi, 1 Ocak - 6 Mart 2017 zarfında Rusya, Türkiye’ye 2 milyon ton buğday (Türkiye’nin toplam ithalatının % 60’ı ve Rusya’nın toplam ihracatının yarısı) ve 410 bin ton mısır (Rusya’nın toplam ihracatının % 9.3’ü) satmış. Ayçiçek konusunda Rusya, Ukrayna’dan sonra Türkiye’nin ikinci ihracatçısıdır.

Tarım sektöründe çalışan işadamlarına göre Türkiye’ye satılamıyan ürünler, Mısır, Hindistan, Çin ve Bamgladeş’e gidecek. Türkiye de daha pahalı AB menşeli buğday alacak.

Gazetenin konuştuğu uzmanların hepsi, Ankara’nın bu kararının, Rusya’nın koyduğu Türkiye menşeli domates ve salatalık “ambargosuna” cevap olduğunu iddia etti. Geçen hafta yapılan Erdoğan-Putin zirvesinde “domates sorunu” konuşulmuş ama çözülememiş. Uzmanlar, zirvenin olumlu geçtiği şüphe verici olduğunu, iki tarafın tam olarak barışamadığını öne sürdü.

KIRIM'DAN GELEN GEMİLER

Rus-Türk zirvesi arifesinde Türkiye’nin Kırım’dan gelen gemileri iki haftadan beri kabul etmediği bildirildi. Pravda.Ru sitesine konuşan Selin Global Lojistik şirketi CEO’su Arzıgül Kaymakçı, Kabul edilmeyem kargoları ihracatçılara iade etmek zorunda olduğumuzdan bizim için sorun büyüktür, diye yakındı.

Analitik Araştırma Merkezi uzmanlarından Semeon Bogdasarov, problemin sadece Kırım sorunundan kaynaklanmadığını söyledi. Bogdasarov, TSK’ye Manbiç’i almaya engellediğimiz için (Türkler) bu şantajı yapıyor. Sanırım, devamı da gelecek. Rusya ile Türkiye arasındaki yumuşama geçici, çünkü çıkarlarımız birbirine ters, dedi.

Paris’te bulunan Diplomatik ve Stratejik Araştırmalar Merkezinden Aydın Mehtiyev ise Türkiye’nin Rusya’ya karşı iki yüzlü politikayı yürüttüğünü açıkladı. Uzman, bir taraftan Erdoğan Moskova ile «stratejik işbirliğinden” bahsederken diğer taraftan Ankara’nın Kırım’ın Rusya’ya katıldığını tanımak istemediğini vurguladı.

Pravda.Ru, Türkiye’nin AB ile ilişkilerinin kötüye gitmesine rağmen Ankara “Okyanus ötesi ağabeyine kulak vermek zorunda” olduğunu iddia etti.


Andrey İsaev Kimdir?

Moskova Devlet Üniversitesi Türkoloji Bölümü'nden mezun. Rusya Bilim Akademisi Şarkiyat Enstitüsü ile Kazan Devlet Üniversitesi'nde çalıştı. Toplam 17 yıl çeşitli görevlerde Türkiye’de bulundu, Çin ve Hindistan’da çalıştı. Gazetecilik, araştırmacılık ve çevirmenlik yapıyor. RS FM radyosu kurucularından ve ilk genel müdürü.“Eski Çağ Türkiye tarihi” ve “Hint-Avrupa Mitolojisi: bir inceleme denemesi” adlı kitapları var.