YAZARLAR

'Karmaşık' yemek yoktur!

Bu köşede sizlere de oldukça karmaşık görünen ve çok lezzetli yemekleri nasıl kolayca yapabileceğinizi anlatmaya çalışacağım. Aynı zamanda mekan değerlendirmeleri de yapacağım.

Merhaba

Yeni başlangıçları çok severim. Bugün, bunlardan birini yapıyorum. Gazete Duvar, daha önce yazdığım gazete kapandıktan sonraki dönemde düzgün haber ve yorum okumak için sıklıkla başvurduğum bir adresti. Yazılarıma burada devam etmek mutluluk verici oldu.

Kimsin sen derseniz, en temel tanışma unsurları olarak, 38 yaşında Makina Mühendisi, yabancı kökenli bir şirkette çalışan, çok sevdiğim bir eş ve oğul sahibi bir adam olarak özetlenebilirim sanırım. Ancak çocukluktan itibaren en çok keyif aldığım işlerden birisi, mutfakta zaman geçirmek... Bunu da yıllar içerisinde oldukça geliştirdiğimi söyleyebilirim. Bu köşede sizlere de oldukça karmaşık görünen ve çok lezzetli yemekleri nasıl kolayca yapabileceğinizi anlatmaya çalışacağım.

Aynı zamanda mekan değerlendirmeleri de yapacağım. Bunu yaparken olabildiğince objektif ve dürüst davranmaya dikkat edeceğim. Aksini belirtmediğim sürece, değerlendirme yaptığım mekanlara kendimi tanıtmadan, parasını kendim ödeyerek gitmiş olacağım. Bunun da dürüst bir değerlendirme için önemli olduğuna inanıyorum.

O zaman çok lezzetli ve harika bir balık çorbası tarifi ile yazıyı bitirelim. Bu çorbayı dün yaptım ve maalesef fotoğraf çekmedim, ancak çok nefis oldu ve tek başına öğün bile olacak kadar besleyici.

Pırasalı Balık Çorbası

-1 adet pırasa

-1'er adet havuç ve patates

-2 diş sarımsak

-1 kg çorbalık balık

-2 adet defne yaprağı

-1 çay kaşığı köri

-1 çay kaşığı zerdeçal

-tuz, karabiber, kırmızı pul biber

-2 yemek kaşığı zeytinyağı

-2,5 litre su

evren-aybars Eğer evinizde bir bebek varsa, baharatları eklemeden hemen önce bir kase ona da ayırabilirsiniz, bir yaşındaki oğlum da bu çorbayı gayet beğendi.

Pırasayı iyice yıkayıp boyuna ortadan ikiye kesiyorum, kestiğim pırasayı yarım halkalar şeklinde ince ince dilimliyorum. Patates ve havucu da küçük küpler halinde doğruyorum.

Zeytinyağını büyükçe bir çelik tencerede ısıtıp önce pırasayı atıyorum, orta ateşte 3 dakika kadar pırasaları terlettikten sonra patates, havuç ve sarmısakları da ekliyorum. Bir kaç dakika sebzeleri çevirdikten sonra suyun iki litrelik kısmını tencereye ekleyip, defne yapraklarıyla birlikte kaynamaya bırakıyorum.

Başka bir tencerede, balıkları ve kalan suyu ekleyip balıkları haşlıyorum. Balık olarak her şeyi kullanabilirsiniz, ben dün kırlangıç kullandım ve çok yakıştı, geçtiğimiz günlerde bir gün önceden kalmış ızgara palamutla aynı çorbayı yaptığımda o bile müthiş oldu. Taze balık alacaksanız, balıkçınıza çorba için hazırlamasını söyleyebilirsiniz. Eğer kılçık ve kafayı ayrıca verdiyse, onları da sebzelerin olduğu tencerede kaynatarak suyu lezzetlendirebilirsiniz. Somon da balık çorbasına çok yakışıyor, deneyebilirsiniz.

Balık filetoları haşlanırken çok çabuk pişer, renginin beyaza dönmesinden durumunu kolaylıkla anlayabilirsiniz. Balıklar piştikten sonra, ayrı bir tabağa alıp biraz soğumasını bekliyorum, haşlama suyunu ise doğrudan sebzelerin olduğu tencereye boşaltıyorum. Bu esnada sebzelerin arasına attığım balık kafası ve kılçıkları da çıkarıyorum.

Sonra sebzeler hafif ateşte yavaşça kaynarken, biraz soğuyan balıkları ayrı bir tabağa didikliyorum. Burada elbette kılçıkları mümkün olduğunca ayırmak gerek. Balıkları çok küçük didiklemek yerine, başparmak tırnağı gibi bir boyutta kalmalarını tercih ediyorum.

Ayıkladığım balıkları da sebzelerin arasına ekleyip, zerdeçal ve köri ekleyip kalan baharatları ağız tadıma göre ayarlıyorum ve bir dakika kadar karıştırdıktan sonra çorbayı ateşten alıyorum, çünkü balık uzun süre haşlanırsa çok dağılabiliyor.

Eğer evinizde bir bebek varsa, baharatları eklemeden hemen önce bir kase ona da ayırabilirsiniz, bir yaşındaki oğlum da bu çorbayı gayet beğendi.

En son servis yapmadan önce biraz dereotunu ince kıyarak çorbanın üzerine serpiştirebilirsiniz.

Afiyet olsun.


Evren Aybars Kimdir?

1978'de Ankara'da doğdu. Ankara Özel Tevfik Fikret Lisesi ve ODTÜ Makina Mühendisliği'nde okuduktan sonra iş hayatına atıldı. Çalışırken aynı zamanda çocukluk yıllarından beri merakı olan yemek yapma konusunda da kendini geliştirmeye başladı. Bir blog sayfası ile başlayan yemek tarifleri macerası, 2014'te Özge'yle evlendikten sonra evinde çekimlerini yaptığı 10 Numara Mutfak adlı Youtube kanalı ve Radikal gazetesinde gastronomi yazıları ile devam etti. 2015 yılında Uğur Deniz'in babası oldu. 2016 yılından bu yana da Gazete Duvar da gastronomi yazılarına ve bir yandan da makina mühendisi olarak kariyerine devam etmektedir.