Bodrum'da hangi koyda kalmalı?

Bayram tatilinde Bodrum'a gideceksiniz ama hangi koyda kalacağınıza karar veremiyor musunuz? Bize kim olduğunuzu söyleyin, size Bodrum’daki adresinizi verelim!

16 Ağustos Çarşamba 2017 Saat: 16:38 Güncellenme: 27 Eylül Pazar 2020 Saat: 02:32

DUVAR - 10 günlük bayram tatilini Bodrum'da geçireceksiniz ama kafanız karışık. Yayılıp dinlenmek mi istiyorsunuz, sabahlara kadar eğlenmek mi? Denizi ılık mı, kumlu mu, derin mi alırdınız? Arabalı mısınız? Ya da bir dolmuştan ötekine zıplamaya enerjiniz var mı? Kısacası, hangi koyda kalacaksınız? Bize kim olduğunuzu söyleyin, size Bodrum’daki adresinizi verelim!

ENERJİNİZ VARSA MERKEZDE KALIN!

Wikimedia Commons sitesinden alınmıştır.

Tek geceliğine mi geldiniz? Barlar sokağının nabzını tutmaktan başka niyetiniz yok mu? Ya da her gün yeni bir koya yelken açabilecek kadar enerjik bir tip misiniz? Burada kalacaksanız tekne turuna kolaylıkla çıkabilir, her sabah dolmuşa atlayıp yarımadada farklı bir noktaya gidebilir ya da sabahlara kadar gezip odaya dönüş çilesi çekmeden kendinizi yatağa atabilirsiniz. Bodrum’un içinde kalacak pansiyon bol ama sessizlik garantisi yok. Denize de buradan girmeye gerek göreceğinizi sanmıyoruz…

İNGİLİZLERİN VE GECE HAYATININ KOYU: GÜMBET

Tatil anlayışınız uyanır uyanmaz 'biraya oturan' İngiliz turistleri, sabaha kadar süren ‘cıstak cıstak’ hallerini kaldırır mı? Fiyatların bakkalda bile sterlin ayarında olmasına canınız sıkılır mı? ‘Turkish’ İtalyan ve Çin yemeklerini sever misiniz? ‘Damsız’ girilemeyen barların kapısından geçebilecek misiniz? Evet, Bodrum’un merkezine sadece beş dakika mesafede ama Gümbet’i seçmeden önce bu soruları yanıtlamanız lazım.

HER BÜTÇEYE, KESİME UYGUN: BİTEZ

Yarımadanın her bünyeye ve her keseye hitap eden ender koylarından. Ilık, kumlu ve sığ denizi, birçoğunun avlusunda mandalina ağaçlarının yanı sıra havuz da bulunan pansiyonlarıyla çocuklu aileler için ideal. Bodrum’un içine dolmuşla en fazla 15 dakika uzaklıkta. Bu nedenle, ‘merkez’in gürültüsünü ‘çekemeyen’ ama gece hayatından uzaklaşmayı da ‘kaldıramayan’ların favorilerinden. Denizin derinini seviyorsanız, Bitez sahili size uymaz ama yürüme mesafesindeki Sarnıç Beach’te iskeleden suya atlayabilir, su sporları yapabilirsiniz.

DENİZ-GÜNEŞ TATİLİ İÇİN İDEAL: ORTAKENT

Meşhur kum plajları mavi bayraklı. Deniz-güneş odaklı bir tatil için ideal koylardan. Denizinin soğukluğu Akyarlar'la yarışıyor. Otel ve pansiyonları her keseye hitap ediyor. Trafiksiz günlerde Bodrum merkeze yarım saat uzaklıkta. Denizinin güzelliği ve sakinliği nedeniyle ‘kaliteli’ turistler arasında da popüler bir koy. Tekne turlarının değişmeyen koyu Camel Beach’e de çok yakın.

SADE VE ESİNTİLİ: AKYARLAR

Bodrum’un hâlâ ‘Bodrum gibi’ kalabilen ender koylarından. Kafa dinlemek isteyenler ve sadelik sevenler için ideal. ‘Eller havaya’ arayanlar ise kesinlikle uzak durmalı. Arabası olmayanlar da zorlanabilir. Denizi cam gibi, biraz soğuk. Koy her daim esintili; sörf öğrenmek isteyenler için biçilmiş kaftan. Gün batımında Kos Adası manzaralı rakı sofrasının bir benzeri yok. Sahil şeridindeki taş evlerden biri, Tarık Akan'ın eviydi.

KUMSALI BENZERSİZ: KARAİNCİR

'Derdim deniz' diyenlerdenseniz, Akyarlar’ın komşusu Karaincir’de bir-iki gün geçirmelisiniz demektir. İnce kumlu kumsalına, uzun süre derinleşmeyen ılık denizine bayılan çok. Denize yürüyerek değil de doğrudan girmeyi tercih edenler için sahil boyu uzanan iskeleler var. Burası, tekne turlarının da uğrak noktası. Dolayısıyla ‘sezonda’ kalabalık olabiliyor, uyaralım. Bu köydeki pansiyon ve küçük otellerin sayısı hızla artıyor. Gece hayatı açısından beklentiniz yüksek olmasın…

BODRUM'UN 'ŞEHİRLEŞEN' YÜZÜ: TURGUTREİS

Seveni kadar sevmeyeni de bol bir belde. ‘Emekli kasabası’ diyeni de var, gün batımına ve denizine aşık olanı da. Büyük tatil köyleri, küçük pansiyonları, devre mülkleri, marinası, sayısız lokantası ve ‘şehirleşme’ emareleriyle, Bodrum’un içindeki küçük Bodrum.

DENİZDEN BALIĞA: GÜMÜŞLÜK

Bir zamanlar başka koyda kalınır, bir akşamüzeri Tavşan Adası’ndan denize girip gün batımında mayolarla balığa oturmak (ve kazıklanmamaya çalışarak kalkmak) üzere günübirlik gidilirdi. Merkeze neredeyse 45 dakika uzaklıkta olduğu için tenhaydı, sessizdi ve denizi biraz yosunluydu. Şimdi kendi başına bir dünya haline geldi. ‘Entellerin koyu’ sıfatı üzerine yapıştı, büyük şehirlerden gidenlerin açtığı butik otellerle fiyatlar yükseldi. Ama balığının ve koya tepeden bakan Limon’dan izlenen gün batımının tadı değişmedi…

KARAKTERİSTİK YALIKAVAK

Yakın tarihi, ‘Marina Öncesi (MÖ)’ ve ‘Marina Sonrası (MS)’ olarak ikiye ayrılır. MÖ dönemlerinde, sessiz sakin bir balıkçı kasabasıydı. MS’de ise baskın görüş şu: Yalıkavak bozuldu! Zira yeni açılan mağazalar, kafeler, yüksek sesle müzik çalan barlar, sokaklarında güçlükle dolanan kocaman ciplerle Yalıkavak İstanbul’a benzedi. Yine de boğucu sıcağı unutturan rüzgarı, hafif çırpıntılı denizi, yel değirmenleri, balıkçıları ve hâlâ sahip olduğu birkaç sessiz noktayla, Bodrum’un en karakteristik koylarından.

DENİZLE DİNLENENLERİN KOYU: GÜNDOĞAN

'Kimseler duymasın, bilmesin' istenenlerden… Kafa dinlemek için en doğru koylardan biri. Cam gibi denizi özellikle sabahları dümdüz. Öyle ki, Bodrum’da kara yoluyla ulaşılabilen en iyi denizlerinden… Çoğunlukla devre mülk sahibi yazlıkçılar ve yerlilerinden oluşan bir nüfusu, minik pansiyonları var. Bodrum merkeze yaklaşık yarım saat uzaklıkta.

EN MEDYATİK KOY: TÜRKBÜKÜ

Lahmacun ve ayrana 75 TL veririm, iskelede ikoncanlarla güneşlenirim, akşam da marka kıyafetlerimi giyip yemeğe inerim diyorsanız sizi Türkbükü’ne alalım. Gerçek manada bir ‘Türk bükü’, zira yüksek fiyatlar nedeniyle yabancı turist görmek zor. Yine de cam gibi denizine ve balığına laf yok.

HÂLÂ 'GÖLKÖY', HÂLÂ SAKİN

Koydaşı Türkbükü’yle 1999’da birleştirilmesine rağmen ‘Göltürkbükü’ kimliğini reddediyor. Hâlâ sakin. Uygun fiyata küçük pansiyonları da var, lüks ve butik otelleri de. Denizi pırıl pırıl, gün batımı manzarası ve balıkçıları şahane. Yarımadadaki son ormanlık alanlardan birinin denizle buluştuğu noktada. Türkbükü’ne de sadece bir ‘köprü’ mesafede.

EN YEŞİL KOY: TORBA

2007’deki büyük yangından sonra bile sahile kadar uzanan çam ağaçları, mavi bayraklı koylarıyla son yılların en popülerlerinden. Denizi genellikle ‘sığ’, koyun kapalı coğrafi konumu nedeniyle fazla rüzgar almıyor. ‘Merkez’e 15 dakika kadar yakın olması nedeniyle de tercih ediliyor. Çocuklu aileler için ideal koylardan. Pansiyonların yanı sıra otellerin sayısı da gün be gün artmakta.

HUZUR KOYU: MAZI

Tatilde sadece dinlenmeyi amaçlayanların, gece hayatı, lüks ve kalabalıkla işi olmayanların tercih etmesi gereken huzurlu köy. ‘Denizi bir acayip’; anıt ağaçları ve zeytinlikleriyle yemyeşil. Minik pansiyonlarında kalın, gündüz denizinin, akşam deniz ürünlerinin tadını çıkarın; yerini de kimselere söylemeyin!