Horlama deyip geçmeyin

Basit horlama ile uyku apnesi arasında ciddi farklar bulunuyor. Her horlayan kişide uyku apnesi yok fakat her uyku apnesi olan kişi mutlaka horluyor.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Horlamanın daha çok aile bireylerinde gerginlik ve huzursuzluklara neden olabilecek sosyal bir sorun şeklinde değerlendirildiğini söyleyen Acıbadem Adana Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Dr. Feyha Kahya Aydoğan, “Oysa obstrüktif (tıkayıcı) uyku apne sendromu, kalp krizi, felç, hipertansiyon gibi çeşitli sağlık sorunlarına yol açarak ölümcül olabiliyor” diyor.

Toplumda çok sık görülen uyku bozukluklarının bir ucunda sosyal bir olay olan basit horlama, diğer ucunda ise büyük sağlık sorunlarına yol açan ‘Tıkayıcı uyku apne sendromu’ yer alıyor. Horlama tedavisinin isteğe bağlı olduğunu; ancak tıkayıcı apne tedavisinin mutlaka yapılması gerektiğini belirten Dr. Feyha Kahya Aydoğan, “Tıkayıcı uyku apne sendromu; kalp krizi, felç, kalpte ritim bozukluğu ve hipertansiyon gibi rahatsızlıkların görülme riskini artırıyor. Bu nedenle tıbben mutlaka tedavi edilmesi gerekiyor. Aksi takdirde kontrol altına alınmadığında ölümle sonuçlanabiliyor” şeklinde konuşuyor.

YÜZDE 30-40’INDA APNE VAR

Uykuda nefes alırken gürültülü ve rahatsız edici sese horlama deniyor. Erkeklerde ve fazla kilolularda daha sık rastlanılan horlama, bazı kişilerde sürekli, bazı kişilerde ise ara sıra görülüyor. Aşırı yorgunluk, fazla alkol veya uyku ilacı sonrası görülen horlama veya sadece sırt üstü yatıldığında ortaya çıkan pozisyona bağlı horlamalar nadiren görüldüğü için ciddi tehlikeler arz etmiyor. Dr. Feyha Kahya Aydoğan, sürekli horlayanların tıkayıcı apne riski altında bulunduğuna dikkat çekerek, “Yukarıda sayılan faktörlere bağlı olmaksızın devamlı horlayan kişilerde yaklaşık yüzde 30-40’ında obstrüktif apne görülebiliyor” diyor.

TEDAVİ ŞART

Uyku apnesinin en temel özelliğinin, uyku sırasında ağız ve burundan sağlanan hava akımının en az 10 saniye (genellikle 20-30 sn.) süre ile durması olduğunu söyleyen Dr. Feyha Kahya Aydoğan, apne sayısının 1 saatte 5’in üzerinde olmasının hastalık olarak kabul edildiğini ve tedavi gerektirdiğini dile getiriyor.

Tıkayıcı uyku apnesi yaşam kalitesinde bazı bozulmalara da neden olabiliyor. Uykusunu yeterince alamayan kişi sabah yataktan yorgun ve dinlenememiş bir halde kalkıyor. Bu da günlük hayatına yansıyarak dikkat gerektiren işleri yapmada ve devam ettirmede zorluk çekmesine yol açıyor. Bu rahatsızlığın en temel yakınması ise, kişilerin gün içinde yoğun uyuklama içinde olmaları. Gece yeterince uyuyamayan, sabah yataktan dinlenmiş olarak kalkmak yerine dayak yemiş gibi kalkan bu kişilerin gün içerisinde her fırsatta uyukladıklarını anlatan Dr. Feyha Kahya Aydoğan, bu gün boyu yoğun uyuklama halinin özellikle şoför, polis, bekçi, hava trafik kontrolörü gibi aşırı dikkat gerektiren mesleğe sahip kişilerde ciddi sorunlara neden olabileceğinin altını çiziyor. Yine bu tür kişilerde konsantrasyon bozukluğu, sabah baş ağrıları, unutkanlık, kişilik değişiklikleri ve cinsel isteksizlik sorunları görülebiliyor.

ÖNERİLER

İyi bir kas tonusu kazanmak için sportif bir yaşam biçimi seçilmeli,

Kilo fazlalığı varsa ideal kiloya gelinmeli,

Horlayan kişiler uyku ilaçları, sakinleştiricileri ve antihistaminik denen alerji ilaçlarını uykudan önce almamalı,

Uykudan 4 saat önce alkol almaktan kaçınmalı,

Uykudan 3 saat önce ağır yemekten kaçınmalı,

Aşırı yorgunluktan kaçınmalı,

Uykuda sırt üstü yatmak yerine yan yatış pozisyonu tercih edilmeli.