Akşener: İddiaya varım, özür dileyecekler

Meral Akşener, hükümetin 16 Nisan'dan sonra Almanya ve Hollanda'dan özür dileyeceğini öne sürdü. Akşener, hükümetin köprü yapmakla övündüğünü hatırlatarak, "Yaptığınız köprüleri Alman yaptı, Çinli yaptı" dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - MHP Genel Başkanlığı'na aday olunca partiden ihraç edilen Meral Akşener, İzmir Gündoğdu Meydanı'ndaki 'hayır' mitinginde konuştu. Referandumdan hayır sonucu çıkacağını savunan Akşener, "Her türlü iddiaya varım, 16 Nisan bittikten sonra özür dilenecek" dedi.

Yeniçağ’da yer alan habere göre, Akşener’in mitingde şu mesajları verdi:

MİLLET BIKTI: Bugün buraya 16 Nisan'da yapılacak referandumla ilgili görüşlerimizi sizlerle paylaşmaya geldik. Biz bu ülkenin yorulduğunu görüyoruz. Kardeşlik hukukunun yerle bir edildiğini görüyoruz. Kadının erkeğe, erkeğin kadına, çocuğun ana babaya düşman edildiği bir dönemden geçiyoruz. Millet yoruldu, millet bıktı. Dolayısıyla seviyeli bir dile, Cumhuriyet değerlerine sahip bir dile, saygılı bir dile ihtiyaç var. Onun için kötü söz söylemeyeceğiz. Kötü söz sahibine aittir. Biz sadece 16 Nisan'da sandıklara gideceğiz ve 'hayır' diyeceğiz.

İKTİDARIN KADIN ANLAYIŞI: Kadınlarla ilgili kısmı niye söylüyorum? Çünkü bu arkadaşların kadın anlayışı şöyle. Hatırlayın bir yönetici dedi ki, ‘başı açık kadın, perdesiz eve benzer. Ya satılıktır ya kiralık’ dedi. Bütün bunlara susanlara 16 Nisan’da en güzel cevabı siz vereceksiniz.

BAHÇELİ 'SUÇLARI KANUNA UYDURALIM' DEDİ: Bahçeli’nin Başkanlık sistemi istemesinde gerekçe şuydu; Erdoğan’ı Anayasa’ya uyduramıyorsak, işlediği suçları kanuna uyduralım. Yani suç işlemesine mani olamıyorsak kanunu ona uyduralım. Birinci gerekçe buydu. Nitekim Bekir Bozdağ da bunu kabul etti. Sonra aradan zaman geçti. Birdenbire bir ‘beka sorunu’muz olduğu ortaya çıktı. Bu beka sorununun ne olduğuna dair herhangi bir gerekçe duymadık. Bir beka sorunu var ama o beka sorunu nedir kimse bilmiyor. Sonradan anlaşıldı ki meğerse koltuğun bekasının sorunuymuş.

MİTİNG YAPACAK YER BULAMADIK: Sonra kampanyalar başladı. Ben Bursa’da başladım. 2016 Nisan’ından sonraki gibi korkular başladı bu sefer. Miting, toplantı yapacak yer bulamadık, her yerde engelleme girişiminde bulundular. Niğde’de Nevruz bahane edilerek programımı iptal ettiler. Ama Diyarbakır’da nevruz kutlaması yapıldı. Biz de gittik cesur Niğdelilerle toplantımızı yaptık. Tüm toplantılarımız basıldı. Buradan net bir şekilde söylüyorum; bunlar beni yıldıramaz, bunlar sizi yıldıramaz, bunlar bizi korkutamaz. Çünkü biz cesur insanlarız. Sonra ‘evet’ kampanyası yürütenler konuşmaya başladı. Dakika 1, gol 1. Başbakan hepimizi terörist ilan etti.

KÖPRÜLERİ ALMAN YAPTI, ÇİNLİ YAPTI: Sayın Cumhurbaşkanı diyor ki; bunların dikili ağacı yok. Bizim Hollanda’da oğullarımızın şirketleri yok. Buradaki insanların dikili ağacı yok, olanlarınki de helal. Ama bu ülkedeki milli varlıklar satılırken, siz bunları babanızdan miras mı aldınız? Onlar bu ülkenin dikili ağacıydı. Gençlere iş mi açtınız, gençlerin umudunu mu yeşerttiniz? Hayır. Köprü yaptınız, metro yaptınız. Yaptığınız köprüleri Alman yaptı, Çinli yaptı. Geçenlerden de fahiş ücretler aldınız. İddiaya varım, her türlü iddiaya varım. 16 Nisan bittikten sonra araya aracılar konulup Hollanda ve Almanya’dan özür dilenecek. Yazıktır, günahtır bu ülkeyi rezil kepaze etmeye hakkınız yok. Onun için ‘hayır’ diyeceğiz!"