İlhamını İran şiirinden alan çizgiler

İranlı çizer Vaghar Aghaei, detaylarını şiirden ve çocukluk anılarından alan yeni dünyalar kuruyor. Aghaei’nin çizgilerinde hayat asla müziksiz akmıyor. Hiç susmayan müziğe renkler, hayaller ve bazen de uykusuz geceler eşlik ediyor.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Vaghar Aghaei’yi Can Çocuk’tan çıkan Küçük Kırmızı Düğme, Fare Adlı Kedi, Eldivenlerimi Kim Çalıyor gibi kitaplardaki illüstrasyonlarıyla tanıdık. Aghaei, İstanbul’da geçirdiği yılların ardından memleketi Tebriz’e yeniden döndü. Şimdilerde çizmeye ve yazmaya oradan devam ediyor. Herkese iyi bir haberi var. Kendisinin yazdığı ve çizdiği ikinci kitabıyla sonbaharda yeniden okurla buluşacak. Aghaei ile renk, düş, İstanbul’da yaşam ve annelik üzerine konuştuk.

vv .

Öncelikle şunu sormak istiyorum: Çizmeye ne zaman ve nasıl başladınız?

Ortaokuldayken, hikâyesi olan resimler çizerdim. Sanırım bu da yüksek lisans aşamasında illüstrasyon bölümünü seçmeme vesile oldu. Profesyonel olarak yüksel lisanstan sonra çizmeye başladım. Bu anlamda illüstrasyon yaptığım ilk kitabım, babamın çocuklar için yazdığı şiir kitabıydı.

'İSTANBUL BİNBİR GECE HİKAYESİ GİBİ'

Bildiğimiz kadarı ile Tebrizlisiniz. Bir dönem İstanbul’da yaşadınız ve Türkiyeli yazarların kitapları için çizdiniz. Burada yaşarken İstanbul’la aranız nasıldı?

Türkiye’ye Ağustus 2008’de eşimle beraber geldim ve yaklaşık 3 ay sonrası Cançocuk Yayınları’yla tanıştım ve birlikte çalışmaya başladık.

7 sene İstanbul’da yaşadım. Benim için İstanbul BinBir Gece Hikayeleri gibi. Ne kadar kalabalıktan sıkılsam da İstanbul’u her haliyle sevmemek mümkün değil. Bir daha dönüp orada yaşamak istemem ama bir kaç ay görmeyince özlemim başlıyor ve güzellikleri bir an bile gözlerimin önünden gitmiyor.

‘BİLİNÇALTI İLHAMIN EN ÖNEMLİ KAYNAĞIDIR’

İllüstrasyon yaparken size neler ilham verir? Hangi müzikleri dinler ya da kimleri okursunuz?

Bence bir sanatçının bilinçaltı, ilhamın en önemli kaynağıdır; ki bu çocukluk hatıralarından kültürel alışkanlıklara kadar uzanan geniş bir alanı kapsıyor. Müzik konusunda çok açığım ve her türlü iyi müziği dinlerim, klasik müzikten Türkiye’nin 70’ler müziğine kadar... Ama müziksiz, bir an bile çalışamam.

İran'ın çok köklü bir edebiyat geleneği var. Bu çeşitlilik ve özgünlük sizin sanatınıza nasıl yansıyor? İran edebiyatında özellikle ilgilendiğiniz bir alan var mı? Masalları takip eder misiniz mesela?

Evet, söylediğiniz gibi İran, köklü bir edebiyata sahiptir. Biz çocukluğumuzdan itibaren bu değerli miras içinde gelişiriz ve bu da muhtelif biçimlerde üzerimizde etki bırakıyor. Türkiye’de masallar çok kuvvetli ama bizde en yaygın ve en köklü tür şiirdir. İran’da yaklaşık 600 klasik şair var. Bazıları Türkiye’de de tanınmış ve okunuyor. Ben de şiir çok severim, çok da okurum. Saadi ve Rumi ve çağdaş şairlerden Şamlu en beğendiğim şairlerden.

Bana göre illüstrasyon yapmak sihir yapmak gibi bir şey. Bambaşka dünyaların kapısını açıyor. Farklı bakmayı ve görmeyi öğretiyor. Bu süreç sizin için nasıl şekilleniyor? Bu işin sevdiğiniz ve sevmediğiniz yanları neler? Sizce Türkiye’de ve dünyada illüstratörlerin mesleki olarak ne gibi sorunları var?

Güzel bir tabir... Hakikaten de öyledir; çünkü illüstratörün işi kelimeleri renklere ve görsel biçimlere dönüştürmektir. Bir hikayeyi okuduğumda yeni bir dünya hayalimde canlanmaya başlar. Bu hayali dünyadan bazı kareler seçip bir etüd çizerim. Bu süreçte yazarla sık sık konuşurum, çünkü resimlerin ve metnin çok farklı dünyalar tasvir etmesi çocuklarda kafa karışıklığına neden olabilir. Ben özellikle yazarın yazmadığı kısımları çizmeyi çok severim. Tabi bu konu yayıncılar tarafından pek kabul edilen birşey değil. Onlar bence çocuklardan çok gerideler ve genelde yeni şeyler yapmaya cesaretsizler.

Bence tüm ilüstratörlerin genel olarak iki süreçleri var. Bunlardan ilki çok keyifli ve güzel olan bir çizim üzerinde çalıştıkları anlar. Zor süreç işe iş bitince başlar. Bazen yazarla zihniyet farklılıkları, yayıncılarla ortak noktaya varamamak, kimi zaman çizerin sahip olduğu hakların görmezden gelinmesi gibi durumlar ortaya çıkabiliyor. Diğer bir yandan ise kitabın çocuklar tarafından sevilip sevilmeyeceği gibi düşünceler hep sizinledir.

vv

İllüstrasyonlarınıza başlamadan önce bir ortam hazırlığı yapıyor musunuz? Size göre çizmenin saati ve yeri var mı?

Sanırım genel olarak böyle olmalı. Yani çizerin kendisi için bir alanı ve çalışma saati olmalı. Tabii bi disiplin içinde çalışılmalı; bu herzaman mümkün olmuyor. Ben bu konuda çok esnek davranırım çünkü hayat koşulları bazen bunu gerektirir.

'BİR ÇOCUKLA YAŞAMAK DÜNYAYI YENİDEN KEŞFETMEK GİBİ'

Konuşmamız esnasında 1,5 yaşında bir oğlunuz olduğunu söylemiştiniz. Annelik sürecinin sanatınızla etkileşimi oldu mu? Çocukların algısının yetişkinlerden çok daha farklı ve özgür olduğunu düşünürsek bir çocukla yaşamak hayatınızda neleri değiştirdi?

Anne olmak, bence bir kadının hayatındaki devrim gibidir. Onun öncesi ve sonrasında, insan aynı insan değildir. Annelik, bir yandan insanı çok güçlendirirken bir yandan da çok hassas ve duygusal yapabiliyor. Çocuk sahibi olmak bazı gizli ve tanınmadık hisleri ortaya çıkarıyor, bu da bir sanatçı için en güzel şeydir. Bir çocukla yaşamak, dünyayı yeniden keşfetmektir. Bizim alıştığımız ve önem vermediğimiz şeyler, onların gözüne mucize gibi görünür. Dünyayı ve hayatı böyle şefaf ve temiz görmeyi ben oğlumdan öğrendim. Dışarıdan basit görünen ama hakikaten bir mucize olan her detayı memnuniyet içinde seyretmeyi de onunla keşfettim.

İşin zor kısmı da var elbet... Sorumluluklar, zaman yokluğu, uykusuzluklar... Ama bunlara rağmen o duygu o kadar müthiş ve derin ki bir tek anını bile kaçırmak istemiyorum.

Siz hem yazar hem çizersiniz. İki yıl önce ilk kitabınız Fırtına Bacası’nı çıkardınız. Bu kitabın hikayesinden ve yazma sürecinizden bahseder misiniz?

Aslında yazı yazmaya çizmekten daha erken başladım, çünkü beni en rahatlatan ve aracısız duygularımla yüzleştiren şeydi yazı. Bundan bağımsız olarak çocuklar için yazdığım ilk hikaye Fırtına Bacası. Bahar temizliği yaparken aklıma, böyle bir şey yazmak.

YENİ KİTAP GELİYOR

Önümüzdeki dönemlerde yeni projeleriniz var mı? Yeni bir kitap yazmayı düşünüyor musunuz?

Yaz boyu çizeri olduğum üç farklı kitap yayınlanacak. Sonbahardaysa kendi yazıp çizdiğim ikinci kitabımla okurlarımla buluşacağım.