Evren Duyal: 'Büyük tiyatro sahnelerine mahkûmiyet bitti!'

Evren Duyal ile “Ne Ala Temaşa” isimli doğaçlama oyunlarını konuştuk. Duyal, "Doğaçlama tiyatronun en güçlü özelliği sonunun belirgin olmaması değil, hiçbir yerinin belli olmaması. Sahnede yaşadığın özgürlük ise bir oyuncu için inanılmaz keyifli. Benim için doğaçlama tiyatro yaparken en büyük haz birlikte yaratmak... " dedi.

Google Haberlere Abone ol

İstanbulimpro’dan Evren Duyal ile “Ne Ala Temaşa” isimli doğaçlama oyunlarını konuştuk. 2008 yılında kurulan İstanbulimpro; Koray Tarhan, Zeynep Özyurt Tarhan, Burak Tamdoğan, Evren Gülseven, Jülide Güven, Mahmut Fikirsindi, Özgür Doğa Görürgöz, Deniz Çeküç, Cengiz Eşiyok ve ben Evren Duyal’dan oluşmakta…

Ödeneksiz tiyatro yapmanın zorlukları nelerdir?

soner1 Evren Duyal

Ödeneksiz tiyatro yapmak artık ezber ettiğimiz gibi en başta türlü maddi zorluklarla boğuşmak anlamına geliyor. Bu durum sahneleyeceğin oyununun sanatsal yanına odaklanmak yerine başka dertlerin peşine düşmeyi zorunlu kıldığı gibi, kişiyi hem oyuncu, hem yönetmen hem marangoz, hem boyacı, hem elektrikçi, hem reklamcı vs. daha bir sürü kimliğe girmeye zorluyor. Daha az para harcayabilmek için hepsi sen olmak zorundasın. Elbette hepsi olmak mümkün değil. Ama biraz biraz öğreniyorsun zamanla. Sonra vergilerle boğuşuyorsun. Sonunda bir bakmışsın zorluklardan neler doğmuş sen bile şaşırıyorsun. Çünkü bir yandan zorluklar, yokluklar yaratımı güçlendiriyor. Bunu öğreniyorsun.

Alternatif tiyatro yapan bir oyuncu/yönetmen olarak gelecekle ilgili kaygılarınız nelerdir?

Gelecekle ilgili kaygılarım büyük, sokaktaki insan gibi... Alternatif tiyatro yapan bir oyuncu/yönetmen olarak ise inanıyorum ki her daim kendimizi ifade edeceğimiz, paylaşabileceğimiz, birlikte eğlenebileceğimiz seyirciyi buluruz. Bir yerlerde buluşuruz. Sen yaptığın sürece tiyatro vardır, tiyatro iyidir, iyi gelir... Yani ben hep umutluyum. Yaşadığımız her şey bizim ve dolayısıyla işimizin bir parçası.

İstanbul’da sergilenen oyun sayısı her geçen gün artarken, seyirci sayısı da artış göstermekte… Seyircinin ilgisinin alternatif tiyatroya doğru kaymasının nesnel sebepleri nelerdir?

Bana kalırsa tiyatro yapmak isteyen herkes bir yolunu bulup yapmaya başladı. Büyük salonlara mahkûmiyet bitti. Küçük küçük pek çok salon açıldı, açılmakta. Büyük bütçeli reklamlara gerek olmadan da seyirciye ulaşmak mümkün artık sosyal medya sayesinde. Bu küçük sahneler temas halindeler. Birlikten kuvvet doğuyor haliyle.

“Ne Ala Temaşa’’ neyi anlatıyor?

İnsanı, insan ilişkilerini seyircinin ve oyuncunun bakış açısıyla sahneye taşıyor. Her daim yenilenen, tekrarı olmayan bir formatla elbette...

Oyunda ilk dikkat çeken nokta, tek bir ritmi ve türü olmaması… Yer yer canlı müzikli bir gösteri, yer yer belgeselvari tiyatro, yer yer de vodvil tiyatrosu tadında… Konseptleri neye göre seçtiniz?

“Ne Ala Temaşa” kısa form Doğaçlama Kabare. Bazıları evrensel bazıları kendi üretimimiz olan kurallı oyunlarla seyircinin gözleri önünde tamamen o ana ait interaktiflik ile gelişmekte. Konsept, dayandırılan bir iskelet metin vs. yoktur.

Deneysel tiyatro, belgesel tiyatro gibi örnekler gün geçtikçe çoğalıyor. Geçtiğimiz günlerde enstalasyon çalışmasına benzer bir oyun izleme şansı buldum. Doğaçlama tiyatro, bugünkü alternatif tiyatro anlayışında sizce nasıl bir yerde duruyor?

Doğaçlama bizim köklerimizde var. Tiyatromuzun köklerinde var. Anı yaşamak, yakalamak ve onu bir performansa dönüştürmek kanımca pek çok şeyin alternatifi. Sadece NE ALA TEMAŞA gibi kısa form değil pek çok farklı formatta uzun form oyunlardan da görüleceği üzere Doğaçlama kökünde yatan seyirci ile kurduğu birebir ilişki ve bu ilişkiyle gelişen değişen dönüşen performans biçimi sayesinde her daim yenilikçidir ve yenilikçi olacaktır.

Doğaçlama tiyatronun en güçlü özelliği sonunun belirgin olmaması… Ama bunun haricinde sağladığı bir başka özellik ise; özgürlük! Sizin gibi metne bağlı işlerde (dizilerde, sinema filmlerinde) oynayan bir oyuncu için doğaçlama tiyatronun en fazla haz veren niteliği nedir?

Doğaçlama tiyatronun en güçlü özelliği sonunun belirgin olmaması değil, hiçbir yerinin belli olmaması. Sahnede yaşadığın özgürlük ise bir oyuncu için inanılmaz keyifli. Benim için doğaçlama tiyatro yaparken en büyük haz birlikte yaratma. Seyirci ve oyuncu arkadaşlarınla birlikte bir bütüne varmak ve bunu ancak dinleyerek, farkında olarak, farkında kalarak, karşındakine katılarak, onu onurlandırarak, kendindekini paylaşarak yapabilmek umut kaynağı. Ben her oyunun ardından umut dolu ayrılıyorum salondan.

Nerede, hangi günlerde oynuyorsunuz?

Kendi sahnemizde oyunlarımızı oynuyoruz. istanbulimpro SAHNE. Dediğim gibi sadece Doğaçlama Kabare değil pek çok formda oyunumuz var. Çehov’un yazmadığı OLAY RUSYA’DA GEÇİYOR, farklı performansları bir araya getirerek, seyircinin hikâyesini sahneye taşıdığımız BİR ZAMANLAR bunlardan bazıları. Genellikle Cuma ve Cumartesi akşamları oyunlarımızı sahnelemekteyiz. Aylık oyun takvimimizi sitemizden bulmak mümkün. İnternet sitemizden ulaşabilirler. Ayrıca facebook, twitter, instagram hesaplarımız @istanbulimpro.