AK Parti ve MHP'li vekillere 'hayır' mektubu

Siyasi parti, sendika ve sivil toplum örgütünün oluşturduğu Emek ve Demokrasi İçin Güç Birliği, AK Parti ve MHP milletvekillerine mektup gönderdi. Mektupta milletvekillerinden başkanlık oylamasında 'hayır' demeleri istendi.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA- Emek ve Demokrasi İçin Güç Birliği Birliği, anayasa değişikliği için Meclis'te bu gün başlayacak ikinci tur görüşmeler öncesinde bir araya gelerek, AK Parti ve MHP milletvekillerine mektup gönderdi. Mektupta milletvekillerinden başkanlık teklifine 'hayır' oyu vermeleri istendi.

Milletvekillerine gönderilen mektubun tam metni şöyle:

“Sayın milletvekili,

Mecliste görüşülen Anayasa değişikliğinin içeriğini sizlere tekrar etme niyetinde değiliz. Getirilmek istenen sistemin parlamenter demokrasiyi yok edeceğinin, içinde bulunduğunuz meclisi işlevsiz hale getireceğinin, güçler ayrılığı ilkesini tamamen yok edecek bir “seçilmiş diktatör” sistemi olduğunun, tek parti devletinin inşa edildiğinin eminiz sizler de farkındasınız.

Tarih bu koşullarda kendi istikbalini korumayı değil, ülkesini ve yurttaşlarını korumayı tercih edenleri saygıyla anar. Kendi istikbalinizi, tek bir kişinin sınır tanımaz hırslarının istikbaliyle değil, ülkenin ve halkın istikbaliyle aynı doğrultuda görmenizi beklemek, size oy veren ve vermeyen her yurttaşın en doğal hakkıdır.

Sizler de farkındasınız: Böyle hukuksuz yöntemlerle geçirilen Anayasa hükümsüz olacaktır. Sizlere ilk çağrımız, bu ülkenin yurttaşlarına ve bulunduğunuz mevkiinin saygınlığına uygun olarak o kabinlere girmeniz, oyunuzu kullanmanızdır. Aksi halde genel seçimlerde veya referandumlarda yurttaşların da “açık oy kullanma hakkı var” denilerek, kabine girenlerin baskı altına alınacağı bir dönemin kapısını açacak ve “oy hakkını” ortadan kaldıran vekiller olarak tarihe geçeceksiniz.

mektup

Halkın gündemi ile meclisin gündeminin giderek birbirinden kopmakta, ekonomik bir krizin alametleri artarken, ülkede huzur ve güven ortamı sarsılırken, yurttaşlar geçim derdi bir yana, can güvenliği endişesiyle yaşamlarını sürdürmeye çalışırken TBMM’nin tek bir kişinin hırslarını her şeyin önünde tutması, sizlerin ve TBMM’nin saygınlığına gölge düşürmektedir.

Halkın gerçek gündemi can güvenliği, huzur ve barıştır. Başkanlık dayatması ülkemizde istikrarın, huzurun ve barışın altını oymaktadır. Bu ülkenin yurttaşlarını birbirlerine düşman ederek kazanılacak bir güç, sürdürülebilir bir güç olmayacak, kimseye de yaramayacaktır. Akıl dışı hırsları, halkın can güvenliği, huzur, güven talebinin önüne geçirmekten derhal vazgeçmeniz ve asıl işinize dönmeniz sizlerin ve TBMM’nin saygınlığına daha fazla gölge düşürülmesini önleyecek tek çaredir.

Anayasa değişikliği dayatmasının kaçınılmaz olarak beraberinde getirdiği politik istikrarsızlık, ekonomik sorunları daha da derinleştirmektedir. İşsizlik oranları her ay yeni bir rekor kırmakta, iş cinayetleri durdurulamamakta, açlık sınırının altında ücretlerle tüm emekçiler borç batağında yaşamakta, döviz kurlarındaki artış hayat pahalılığını katlanılamaz bir noktaya getirmektedir.

TBMM’nin bu sorunlar için toplanmadığı her gün bir kişinin amaçları gerçekleşiyor olabilir ama 80 milyon kaybetmektedir.

Türkiye kendi demokrasi tarihine ve birikimine sırtını dönemez. Bu ülkenin geleceği, bu ülkenin 'bekası' tek bir kişiye bağlanamaz. Bu ülkede laik-demokratik bir cumhuriyete kavuşmak için, sosyal devletin kazanımları için, adalet için nice mücadeleler verilmiş, nice bedeller ödenmiştir. Ülkemizin geleceğinin teminatı, kendisine sınırsız bir güç isteyenler değildir. Geleceğin teminatı “toprakta karınca, suda balık, havada kuş kadar çok” destan yazanlardır. Bu topraklarda bu destanlardan bolca bulunmaktadır. Kişisel ikbal peşinde koşanları bir kenara bırakarak sizlere son kez seslenmek isteriz ki, bu destanları bir kez daha hatırlayın, korkmayın ve hayır deyin…” (DUVAR)