Açlık grevinde bir tiyatrocu

Vecdi Erbay [email protected]

DİYARBAKIR - Demokratik Bölgeler Partisi’nin il binası son zamanlarda hiç olmadığı kadar kalabalık. Sivil toplum örgütü temsilcileri, Barış Anneleri, siyasetçiler ve açlık grevindeki 50 kişinin yakınları il binasını bir an olsun boş bırakmıyor. Açlık grevindekiler herkesle selamlaşıyor, tokalaşıyor ve açlık grevinde olma gerekçelerini bir kez daha anlatıyorlar.

Bir buçuk yıldır kimseyle görüştürülmeyen PKK lideri Abdullah Öcalan’ın yakınları, avukatları ya da başka bir heyetle görüştürülmemesi halinde açlık grevine gidileceği 31 Ağustos’ta düzenlenen basın açıklamasıyla duyurulmuştu. DTK, HDP, DBP, KJA eşbaşkanlarının, milletvekili ve belediye eşbaşkanlarının katılımıyla gerçekleşen basın açıklaması metnini DTK Eşbaşkanı Hatip Dicle okumuştu. Dicle’nin okuduğu metinde, Öcalan’ın üzerindeki tecridin kaldırılmaması durumunda, 50 gönüllünün açlık grevine 5 Eylül’de başlayacağı belirtilmişti. Gönüllülerin isimleri açıklanmadığı için açlık grevine sadece milletvekili ve belediye başkanlarının katılacağı düşünülüyordu. Ancak 5 Eylül’de anlaşıldı ki katılımcı yelpazesi epey geniş tutulmuş. Parti eşbaşkanı, milletvekili ve belediye başkanının yanı sıra gazeteci, sanatçı, sendikacı, 78’liler Derneği’nden gönüllüler de açlık grevine katıldı.

SİYASETE MECBUR KALMAK

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu’nun oyuncularından Berfin Emektar da açlık grevine gönüllü katılan sanatçılardan. DBP İl Binası Vedat Aydın Konferans Salonu’nda karşılaştık Emektar’la. Sahnede izlemeye alıştığım Emektar’ı, üzerinde açlık grevi önlüğü ile görmenin beni biraz şaşırtmadığını söylemeliyim. Çünkü bölgede sanatçılardan sporculara kadar herkes siyasete mecbur bırakılmış. En yakınlarını savaşta kaybeden, hapiste ya da sürgünde ziyaret etmek durumunda kalan sanatçıların siyasetten uzak kalması, zaten pek mümkün görünmüyor.

‘KENDİMİ ÇOK İYİ HİSSEDİYORUM’

Açlık grevinin henüz ikinci gününde olan Berfin Emektar’a “Nasılsın?” diye soruyorum. Emektar gülerek cevap veriyor, “İyiyim” diyor neşeli bir sesle.

Sakin bir yer bulup açlık grevi hakkında konuşuyoruz. Emektar siyasetçi değil ve bir parti kararıyla açlık grevine başladığına göre, neden böyle bir karar aldı? “Kendimi iyi hissetmek için açlık grevine katıldım” diyor Emektar ve şöyle devam ediyor: “Çünkü bu eylemin bir şeyleri değiştirebileceğine, ölümlerin önüne geçebileceğine inanıyorum. Son bir buçuk yıldır kendimizi iyi hissettiğimiz tek bir gün olmadı. Çok insan hayatını kaybetti bu süre içinde. En masum insanlar, anneler, çocuklar hayatını kaybetti. Topyekun bir imhayı amaçlayan bir faşizmin içinde yaşadık bir buçuk yıldır. Bu eylemin bu saldırıya cevap olacağına inanıyorum. Ayrıca halkımızın açlık grevi eyleminin kazanımlarıyla soluk alacağına inanıyorum. Bu nedenle gönüllü katıldım açlık grevine ve iki gündür kendimi hiç olmadığım kadar mutlu ve huzurlu hissediyorum."

ÖCALAN’IN ETKİSİ

Öcalan ile görüşme sağlandığında açlık grevi bitecek. Ama örneğin bölgedeki çatışmaların biteceği anlamına da gelir mi bu? Berfin Emektar'ın bu soruya yanıtı şöyle oluyor: “Sayın Öcalan’dan gelecek en ufak mesajın bazı şeyleri değiştireceğine inanıyorum. O'nun sağlık ve güvenliğinden haber almayı talep ediyoruz. Sağlığı ve güvenliği hakkında bilgi aldığımızda benim gibi birçok insan rahatlayacaktır. Onun kuracağı her cümlenin olumlu bir etkisi olacağına inanıyorum. Ne söyleyecek bilmiyorum tabi, ama söyleyeceklerinin etkili olacağını biliyoruz, bunu defalarca kanıtladı zaten. Mesajının Türkiye siyaseti için de olumlu olacaktır. Bu açmazın, bu kaosun, bu akıl tutulmasının önünü açacaktır diye düşünüyorum.”

ÖLÜMLERİN ÖNÜNE BEDENİNİ KOYMAK

İnsan bedeni üzerinde yarattığı tahribat nedeniyle açlık grevi eylemlerini eleştirenleri hatırlatıyorum Emektar’a. “Açlık grevinde olmamızın sebebi yaşatmak ve yeni ölümlerin önüne geçmek içindir. Bu açlık grevi benim bedenime bir zarar verebilir ama birçok insanın hayatını kurtaracaktır diye düşünüyorum. Bu inançla buradayız. Bunun büyük bir irade eylemi olduğuna inanıyorum, kimileri gibi pasif bir eylem olarak düşünmüyorum" diyor.

AÇLIK GREVİ EYLEMLERİ GENİŞLEYEBİLİR

2012’de yine PPKK lideri Abdulla Öcalan’ın avukatları ve ailesiyle görüş engeli vardı. Bu durumu protesto etmek amacıyla cezaevlerinde başlayan açlık grevi eylemine, daha sonra siyasetçiler de katılmıştı. 67 gün süren açlık grevi süresince bölgenin birçok il ve ilçesinde sokak eylemleri de gerçekleşmişti. Açlık grevi ve eylemler, Öcalan’dan gelen mesajla sona ermişti. Berfin Emektar, sorunların çözümü konusunda bugünkü siyasi ortamın hiç olumlu işaretler vermediğini belirterek, “O kadar pervasız bir saldırı var ki, eğer böyle devam ederse grevin genişleyeceğine inanıyorum” diyor. “Ama tabi bu açlık grevinin kısa zamanda sonuç vermesini, trajik sonuçlara neden olmadan bitmesini umuyorum. Bunun için elbette hükümetin öncelikle Sayın Öcalan’a yönelik tecridi kaldırması, Kürt sorununun çözümü ve müzakere süreci için adım atması gerekiyor. Çözümü getirecek olan budur. 2012’deki açlık grevi de olumlu bir kapı aralamıştı. Bu açlık grevinin de böyle sonuç vermesini umuyoruz. Çünkü biz sahiden başka ölümler olmasın diye açlık grevindeyiz.”

TİYATRO ÇALIŞMALARI ASKIYA ALINDI

Açlık grevi nedeniyle tiyatro çalışmalarını askıya almış Emektar. “15-20 Eylül tarihinde festivale katılacaktık, umarım o zamana kadar biter açlık grevi” diyor. Açlık grevinden önce yeni sezona hazırlandıklarını söyleyen Berfin Emektar, “Geçen sezon çatışmalar nedeniyle perde açamamıştık, bu sene umarım perde açarız ve bu açlık grevi sayesinde Diyarbakır’da insanlar tiyatroya, sinemaya gider” umudunu da taşıyor...

Kendisiyle birlikte 6 sanatçının açlık grevinde olduğunu belirten Berfin Emektar, bölge koşullarında sanatçıların durumunu da özetleyen ironik bir değerlendirme yaparak bitirdi söyleşiyi: “Siyasetçilerinin sanatçılarından çok tanındığı bir halkın çocuklarıyız.”