Geçen haftanın hak ihlalleri (9-16 Ağustos): Kadınları ve çocukları koruyamıyoruz

Son 3 ayda 108 çocuk daha annesiyle birlikte cezaevine girdi. İlerici Kadınlar Derneği’nin bu hafta yayımladığı raporunda yer alan verilere göre çocuk istismarı son 10 yılda yüzde 700 arttı. Suriyeli 12-17 yaş aralığındaki çocukların inşaatlarda günde 12 saat 20 TL'ye çalıştırıldığı kayıtlara geçti. İzmir’de motosikletli şahıslar tarafından tacize uğradığını söyleyen iki kadının ise yardım istedikleri polisler tarafından dövüldüğü iddia edildi.

Google Haberlere Abone ol

Şenal Sarıhan

Bu hafta Türkiye’de 15 yaşında bir çocuk hiçbir önlem alınmadan çatışmanın ortasına atıldı. PKK tarafından katledildi. “Öfkeli gençler” bu kez bir polisi öldürdü! Nuriye Gülmen ve Semih Özakça 161 günü aç ve ölüme biraz daha yaklaşarak geride bıraktı. 15 yaşında öldürülen bir diğer çocuk Berkin Elvan’ın annesinin gözaltına alınırken kolu kırıldı. “Nuriye ve Semih yaşasın” diyenlere gözaltı rutinine bir de tutuklama eklendi. “Yargısız infazlar” avukatlara ulaştı! “Hiç bu denli özgür olmayan” Türkiye’de cezaevi sayısı 381’e ulaştı. 108 çocuk daha annesiyle birlikte cezaevine girdi. “Yeterli pişmanlık” göstermeyen bir gazeteci daha hapse tıkıldı. Gezi’deki polis şiddeti faili meçhule karıştı! Tacizi polise şikayet etmenin sonucu; hakaret, dayak ve polise mukavemet olarak kayıtlara geçti.

BU KEZ ÖLDÜRÜLEN 15 YAŞINDA BİR ÇOCUK

Trabzon’un Maçka ilçesinde PKK’lı teröristlerin erzak çaldığını ihbar eden ve girdikleri evi gösterirken teröristlerin açtığı ateşle vurulan 15 yaşındaki bir çocuk Eren Bülbül yaşamını yitirdi.

Bir çocuğun herhangi bir koruma tedbiri alınmadan söz konusu yere neden götürüldüğü tartışma yaratırken Bülbül’ün annesi Ayşe Bülbül, “Eren’in oraya götürülmesi yüzde 100 değil, binde 1000 ihmaldir. Eren’in oraya neden getirildiğinin cevabını istiyorum. Yetkililerden tek isteğim çocuğumun oraya götürülme nedenini bana bulsunlar. Yetkililer sorsun soruştursun. Hiç böyle bir adalet olur mu?” dedi.

“NURİYE VE SEMİH YAŞASIN” DEMENİN BEDELİ ARTIK GÖZALTI DEĞİL CEZAEVİ

Nuriye Gülmen ve Semih Özakça işlerini geri almak talebiyle başlattıkları açlık grevinde 161'inci güne girdiler.

Beşiktaş-Konyaspor arasındaki Süper Kupa maçında “Nuriye-Semih yaşasın” pankartı açan Beşiktaş taraftarı Volkan Çalışkan’ın tutuklandı. 17 taraftar hakkında yakalama kararı çıkartılırken altı taraftar daha gözaltına alındı.

Süper Kupa final maçında sahaya bıçak atan T.P. gözaltına alınmış, ifadesinin ardından serbest bırakılmıştı.

POLİS, BERKİN’İN ANNESİNİN KOLUNU KIRDI

Açlık grevindeki tutuklu eğitimciler Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’ya destek eyleminde polis , Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan’a ters kelepçe takarak kolunu kırdı.

“ÖFKELİ GENÇLER” BU KEZ BİR POLİSİ ÖLDÜRDÜ!

İstanbul’da “canlı bomba” olduğu şüphesi ile gözaltına alınan IŞİD’li zanlı Vatan Caddesi’ndeki İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne getirildikten sonra yanındaki bıçakla bir polise saldırdı. Polis Sinan Acar şehit oldu, zanlı ise öldürüldü. Zira Gülsüm Elvan'ın kırık koluna ters kelepçe takan emniyet mensupları gözaltına aldığı IŞİD şüphelisinin üstünü bile aramadı.

Ahmet Davutoğlu'nun dışişleri bakanlığı döneminde “öfkeli gençler” olarak tanımladığı IŞİD’in Türkiye’deki yöneticilerinden Halis Bayancuk’un kelepçe takılmadan gözaltına alındığı görüntüler de daha önce basına yansımıştı.

“YARGISIZ İNFAZLAR” AVUKATLARA ULAŞTI

Adalet Bakanlığı tarafından verilen bir talimatla bir kez daha “savunma hakkı”nın engellenebileceği ve hem avukatlar hem de müvekkillerin “masumiyet karinesi”nin ihlal edildiği ortaya çıktı.

Adalet Bakanlığı’nın, örgüt suçları, devletin güvenliğine karşı suçlar, anayasal düzene karşı suçlar ve terör suçlarından şüpheli sanık ve hükümlü olanların müdafilik veya vekillik görevini üstlenen avukatların görevlerinin iki yıla kadar yasaklanması için ağır ceza başsavcılıklarına bir talimat yazısı gönderdiği basına ve kamuoyuna yansıdı.

Adalet Bakanlığı’nın bu talimatıyla bir kez daha “adil yargılanma hakkı”, “masumiyet karinesi”, “savunma hakkı” gibi temel ilkelerle birlikte BM tarafından kabul edilen Avukatların Rolüne Dair Temel Prensipler (Havana Kuralları) ihlal edilmiş oldu.

“VİCDAN VE ADALET” ABLUKA ALTINDA

HDP’nin 25 Temmuz’da Diyarbakır’da başlattığı İstanbul ve Van'dan sonra İzmir’e taşınan Adalet ve Vicdan Nöbeti yine adete barikatlarla ablukaya alındı.

Nöbet alanına gelen ziyaretçiler polis tarafından darp edilerek gözaltına alındı.

“ETKİLİ BİR İÇ HUKUK YOLU” SINIRLI BİR ETKİYE SAHİPMİŞ!

Etkili bir iç hukuk yolu olacağı iddiasıyla kamuoyuna duyurulan ve söylendiği tarihten aylar sonra çalışmalarına başlayan OHAL İnceleme Komisyonu’nun vadedilen iddiayı taşımadığı her geçen gün biraz daha ortaya çıkıyor.

Askeri okul öğrencileri ve ekli listelerde ismi yer alanların Komisyona başvuramadığının ortaya çıkmasının ardından Kanun Hükmünde Kararnamelerle kapatılan İMC TV, Hayatın Sesi ve TV 10'un, OHAL Komisyonu’na kapatılma kararının değerlendirilmesi için başvuru dahi yapamadığı basına yansıdı.

17 Temmuz’da başvuruları almaya başlayan OHAL Komisyonu sadece sayıları 111 bini aşan ihraç edilen kamu görevlileri için değil, aynı zamanda kapatılan dernek, vakıf, medya kuruluşu için de itiraz mekanizmasının işletilebileceği tek kurum.

“HİÇ BU DENLİ ÖZGÜR OLMAYAN” TÜRKİYE’DE CEZAEVİ SAYISI 381’E ULAŞTI

Yarı açık bir cezaevine dönüşen Türkiye’de, yeni cezaevleri de açılmaya devam ediyor.

Adalet Bakanlığı verilerine göre son iki buçuk ayda 11 yeni cezaevi açıldı. Cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlü sayısı ise 201 bin 177 kişiye ulaştı. Türkiye’deki 381 cezaevinin neredeyse yarısı ise AKP iktidarı döneminde kuruldu. Türkiye “hiçbir dönemde bu denli özgür olmamışken” nedense son on yılda kurulan cezaevi sayısı 139’a ulaştı. Toplam cezaevi sayısı ise 381.

CEZAEVİNDE YENİDEN AÇLIK GREVİ

Tarsus T Tipi Kadın Cezaevi’nde tutulan 12 tutuklu, süresiz dönüşümsüz açlık grevi eylemine başladı. Kadın tutukluların talepleri arasında, yasal haklarının tanınması ve kötü muamelenin son bulması var.

Tutukluların talepleri ise şöyle: “Yasal haklarının tanınması, cezaevi mevzuatının uygulanması, cezaevine girişte darp ve işkence uygulayan memurlar hakkında işlem yapılıp memurların cezalandırılması, verilen dilekçe ve mektupların iletilmesi, cezaevi girişinde çıplak arama dayatmasına son verilmesi, tutukluların revir ve hastane taleplerinin yerine getirilmesi, ‘tek tip elbise’ uygulamasına geçilmemesi.”

108 ÇOCUK DAHA ANNESİYLE BİRLİKTE CEZAEVİNE GİRDİ

Bu hafta ortaya çıkan bir diğer bilgi ise son 3 ayda 108 çocuğun daha annesiyle birlikte cezaevine girdiği oldu.

Adalet Bakanlığı verilerine göre anneleriyle birlikte cezaevinde kalan çocuk sayısı Nisan ayında 560 iken, geçen 90 günlük sürede 668’e ulaştı. Nisan ayından bu yana 0-6 yaş aralığındaki çocuklarda yüzde 20 artış oldu. Bir yaşını doldurmadan demir parmaklıklarla tanışan çocuk sayısı ise yüzde 31’lik artış ile 149’a ulaştı.

“YETERLİ PİŞMANLIK” GÖSTERMEYEN GAZETECİ ÇELİKKAN HAPSE GİRDİ

Özgür Gündem’in bir günlük Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği’ni yaptığı için 1 yıl 6 ay ceza alan gazeteci Murat Çelikkan cezaevine girdi. İnsan hakları savunucusu ve gazeteci Çelikkan, KHK ile kapatılan Özgür Gündem Gazetesi’nin bir günlük Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği’ni yaptığı için bir yıl altı ay hapse mahkum edilmişti. Mahkeme "yeterli pişmanlık göstermediği" gerekçesiyle Çelikkan'ın cezasını ertelemedi.

ÇOCUK İSTİSMARI YÜZDE 700 ARTTI

İlerici Kadınlar Derneği’nin bu hafta yayımladığı raporunda yer alan verilere göre çocuk istismarı son 10 yılda yüzde 700 arttı.

Bu tablonun en büyük nedenlerinden biri olan cezasızlığa dair bu hafta kayıtlara geçen olaylar ve normalleşen sapkınlıklardan bazıları ise şöyle:

17 YAŞINDAKİ ÇOCUĞU İSTİSMAR ETTİ, İDRARINI İÇİRİP, DIŞKISINI YEDİRDİ: TAHLİYE EDİLDİ!

Antalya'da 17 yaşındaki bir kız çocuğuna pansiyonda tecavüz edip, idrarını içirip, dışkısını yedirip bunları kameraya kaydettiği suçlamasıyla tutuklu yargılanan kafe işletmecisi 20 yaşındaki Davut E., adli kontrol şartıyla tahliye edildi.

“ÇEVREMDE BÖYLE ÇOK OLAY OLDU KİMSE TUTUKLANMADI”

11 yaşındaki çocuğu kaçırıp imam nikahı kıyarak cinsel istismarda bulunan adamın kendini savunmakta kullandığı ifadeler, Türkiye’de çocuk istismarının nasıl normalleştiğini gösterdi.

Diyarbakır'da 2015 yılında nüfus kaydına göre 11 yaşında olan S.E.'yi kaçırarak cinsel istismarda bulunduğu ve dini nikah kıydığı iddiasıyla yargılanan 29 yaşındaki M.T. "Çevremde çok kız kaçırma olayı oldu, kimse tutuklanmadı. Bunun için böyle bir şey yaptım" dedi.

12 YAŞINDAKİ KUZENİYLE “EVLENEN” ADAMA BERAAT

Yukarıdaki olayda sanığın kendini savunduğu sözlere bir örnek ise Silvan’dan geldi. Teyzesinin 12 yaşındaki çocuğu ile dini nikahla evlenerek cinsel istismara maruz bırakan şahıs serbest kaldı. Gerekçe ise delil yetersizliği oldu.

“ORUÇLUYDUM TAHRİK OLDUM”

İstanbul Pendik’te, şort giydiği gerekçesiyle üniversite öğrencisi Melisa Sağlam’a saldıran Ercan Kızılateş hakim karşısına çıktı.

Kızılateş savunmasında, erkek şiddetini meşru kılacak “haksız tahrik indirimi”ne yönelik cümleler sarf etti; "Niyetli olduğum için bayan şahsı ikaz ettim. Bayan arkadaşım edep ve haya denen bir şey var, sizin bu şekilde toplu taşıma aracına binmeniz hiç yakışık almamış. İnsanlar bazen nefsine hakim olamıyor, sizin bu giyim tarzınız beni tahrik etti" dedim.

TACİZİ POLİSE ŞİKAYET ETMENİN SONUCU…

İzmir’de motosikletli şahıslar tarafından tacize uğradığını söyleyen iki kadının yardım istedikleri polisler tarafından dövüldüğü iddia edildi. Polislerin “Size bu kılıkla az bile yapmışlar. Halinize bakın” dediği iddia edilirken tacize uğrayan ve polis tarafından dövülen kadınlara bir de ‘polise mukavemet’ suçundan dava açıldı.

GEZİ’DEKİ POLİS ŞİDDETİ “FAİLİ MEÇHUL” OLDU

Gezi Direnişi sırasında ayağından yaralanan ve konuya ilişkin yaptığı başvurulardan 4.5 yıldır sonuç alamayan Aydın Aydoğan hakkındaki dosyanın Faili Meçhul Suçlar Bürosu’na devredildiği ortaya çıktı. Aydoğan’ı vuran polisler de böylelikle cezasızlık zırhı ile ödüllendirildi.

AKİT YAZARININ TAHAYYÜLÜ SINIR TANIMIYOR!

"FETÖ’nün kullandığı esrarengiz evlilik metotları" başlıklı yazıda Enis Berberoğlu'nun kızının Ekrem Dumanlı'nın gelini olduğunu iddia eden Akit yazarı Nurettin Veren, buradan yola çıkarak bir de komplo teorisine imza attı. Tabii ki bu ilişki ağının vardığı yerin FETÖ olduğu da yazarın “analizi”nden kaçmadı.

"DERSİM DÖRT DAĞ İÇİNDE, DÖRT DAĞ YANGIN İÇİNDE"

Pülümür, Hozat, Nazmiye ve Ovacık ilçelerinde operasyon sonrası çıkan yangınlar yaklaşık 10 gündür sürüyor. Binlerce hektarlık alan yok olurken ormanda yaşayan hayvanlar telef oldu. Yangına, özel güvenlik bölgesi olduğu gerekçesi ile müdahale edilmemesine tepkiler sürerken, Tunceli Valiliği'nden yapılan açıklamada yangının büyük oranda söndürüldüğü bildirildi.

BİR HAFTALIK İŞ CİNAYETİ BİLANÇOSU: 17 ÖLÜ, 93 YARALI

Bu hafta iş cinayetlerinde 17 emekçi yaşamını yitirirken çoğu mevsimlik tarım işçisi 93 emekçi yaralandı.

İŞSİZLER ORDUSU BÜYÜYOR

Mayıs ayı işsizlik rakamları açıklandı. İşsizlik oranı 2017 yılı Mayıs döneminde geçen yılın aynı dönemine göre 330 bin kişi artarak 3 milyon 225 bin kişi oldu. Geçen yılın aynı döneminde 9,4 olan işsizlik oranı bu yıl, yüzde 0,8 puanlık artış ile yüzde 10,2 seviyesinde gerçekleşti. Başka bir deyişle Ardahan, Tunceli ve Bayburt nüfusunun toplamından fazla insan, işsizler ordusuna katıldı.

İŞÇİLERİN YÜZDE 90’I SENDİKASIZ

Bu hafta yayımlanan bir diğer raporda ise işçilerin örgütlenme hakkına yönelik engellemelerin nasıl bir boyuta ulaştığı ortaya çıktı. DİSK-AR’ın yayımladığı rapora göre kayıt dışı çalışan işçiler de hesaplandığında işçilerin yüzde 90’ı sendikasız.

MÜLTECİ ÇOCUK SÖMÜRÜSÜ

Avrupa için elinde en büyük koz olan mültecilerin Türkiye’deki yaşama koşullarını ortaya koyan bir veri daha bu hafta ortaya çıktı. Suriyeli 12-17 yaş aralığındaki çocukların, ellerinde eldiven ve ayaklarında sarı çizmeleri ile inşaatlarda günde 12 saat 20 TL'ye çalıştırıldığı kayıtlara geçti.

HERO SORUŞTURMALARI DEVAM

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a suikast davası sanığı Gökhan Güçlü’nün ‘Hero’ yazılı tişörtle mahkemeye gelmesiyle ilgili soruşturmada cezaevi ikinci müdürü, bir idari personel ve üç infaz koruma memuru açığa alındı. Ayrıca Gökhan Güçlü ve tişörtü gönderen ablası Bahar Güçlü hakkında da "örgüt propagandası yapmak"tan dava açıldı.

* CHP Ankara Milletvekili–TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkan Vekili