Dünya Forum: Dünya dışı yaşam için Europa en iyi alternatif mi?

Avustralya Yemen'i vuran Suudilere silah satıyor... Dünya dışı yaşam için en iyi alternatif Europa mı? ABD'de 'nefret suçları' için veri tabanı... ABD'li siyah kız çocukları nereye kayboluyor? Dünyanın Türkiye pek gündeme gelmeyen konuları 'Dünya Forum'da...

Google Haberlere Abone ol

Geçtiğimiz haftanın öne çıkan başlıkları, bir önceki haftadan devretmiş olan Avrupa Birliği ülkeleri ve Türkiye arasındaki gerilim ve sözlü düellonun devamına ilişkindi. Almanya ve Hollanda’daki referandum toplantılarını iptal eden AK Parti hükümeti ile hem ülke içindeki muhalefet hem de git gide daha katı bir tavır takınan AB ülkeleri arasındaki tansiyon yakın zamanda düşecek gibi görünmüyor.

Özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın AB’yi “Nazi artığı” olmakla itham etmesi sebebiyle, AB üyesi ülkelerin neredeyse tamamı yapılan açıklamalarla Türkiye’yi kınayarak özür beklediklerini ve bu söylemin 'derhal sona erdirilmesi' gerektiğini belirttiler. Referandum harareti ve açıklanan oy oranları hesaba katıldığında, AB’nin beklentisinin yakın zamanda gerçekleşmesi pek mümkün görünmüyor; zira anketlerin gösterdiği kadarıyla, Türk seçmen 'agresif ve milliyetçi' söylemi tercih ediyor.

Ana akım medyamızı bu konular işgal ederken, dünyanın dört bir yanında haberdar olamadığımız bir çok mesele konuşuluyor. İşte haftanın başlıklara taşınmayan haberleri:

AVUSTRALYA, SUUDİ ARABİSTAN’A ASKERİ TEÇHİZAT SATIYOR

Sydney Herald Tribune gazetesinin 25 Mart tarihli haberinde Patrick Begley, Avustralyalı firmaların (10 binden fazla sivilin hayatını kaybettiği Yemen’deki şiddetli saldırıları devam ederken) savaş suçları işlediği öne sürülen Suudi Arabistan’a askeri teçhizat satışı konusunda imzalanan anlaşmayı ele alıyor.

Haberde, aralık ayında Riyad’ı ziyaret ederek Suudi yetkililerle görüşen Savunma Sanayi Bakanı Christopher Payne’in sözcüsü tarafından yapılan açıklamalara yer veriliyor. Sözcü yapılan görüşmelerde birçok konuda mutabık olunduğunu, görüşmelerin oldukça başarılı geçtiğini belirtiyor. Geçtiğimiz yıl Hollanda tarafından silah ambargosu kararı alınan Suudi Arabistan, 2015 yılının Mart ayından bu yana İran tarafından desteklendiğini öne sürdüğü Husi savaşçılarına karşı acımasız bir savaş yürütmekle suçlanıyor.

Kısa süre önce Birleşmiş Milletler’den konuyla ilgili yapılan açıklamada Yemen’de Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyonun saldırılarında en az 10 bin sivilin hayatını kaybettiği, bu saldırıların 'savaş suçu' sayılabileceği uyarısında bulunulmuştu.

EUROPA: UZAYDA YAŞAM BULMAMIZ İÇİN EN İYİ İHTİMAL Mİ?

BBC’de yayınlanan bir haberde, Paul Rincon Jüpiter’in uydularından birisi olan Europa’ya dair elde edilen yeni veriler üzerinde duruyor.

Son yirmi yıldır yaşanan bilimsel gelişmeler ve kimi başarısızlıkların ardından, bilim insanları Europa’nın kalın buz örtüsü altında bulunan okyanusu keşfetmek için yeni bir araştırma süreci başlatma niyetindeler. Bu küçük buzdan küre Güneş Sistemi'nde dünya harici bir yaşam bulma konusundaki en iyi şansımız olabilir. Devasa gezegenin yörüngesinde bulunan bu buzul dünya, Dünya'nın ayından biraz küçük.

İngiltere Surrey’de bulunan UCL'nin Mullard Uzay Bilimi Laboratuarı'ndan Prof Andrew Coates şunları aktarıyor: “Daha önceki görevlerimizde bildiğimiz yüzeyin altında sıvı su olduğu gerçeği, özellikle 1990'lardaki uçuşlarında Galileo uzay aracı tarafından yapılan manyetometre gözlemlerinden ötürü, Europa’yı yaşamı aramak için en heyecan verici potansiyel hedeflerden biri haline getiriyor.”

HUFFINGTON POST NEFRET SUÇLARINA VERİ TABANI OLUŞTURACAK

Amerika Birleşik Devletleri’nde yayılan Huffington Post gazetesi, Trump’ın başkan olarak seçilmesinden itibaren astronomik bir artış gösteren nefret suçları, taciz ve ırkçı saldırıları bir veri tabanı oluşturarak kayıt altına alacak.

23 Mart tarihli yazısında gazeteci Samantha Storey şunları söylüyor: “Şiddet, taciz ve nefretin yol açtığı vandalizmi izleyen kapsamlı bir hükümet veritabanı yok. Bir tane hazırlıyoruz.

Donald Trump başkan seçildiğinden beri, birçok Amerikalı üzerinde bir korku bulutu dolaşmaya başladı. 8 Kasım'dan bu yana insanlar vuruldu, sinagoglar tehdit altında ve çocuklar bile bağnazların hedefindeler. Ancak bu nefret eylemlerinin yükselişi ne boyutta? Söylemesi zor. Bunun nedeni, şiddet, taciz, vandalizm, yıldırma veya nefretin neden olduğu zorbalığa yol açan şeyleri izleyen kapsamlı bir hükümet veritabanının bulunmaması.”

Storey, hazırlanan veri tabanının kolluk kuvvetlerine bir bildirim olmadığını, gazete bazında hazırlanan veri tabanı için kullanılacağını söylüyor. Haberin sonunda şiddet veya taciz mağdurları tarafından doldurulmak üzere bir form eklenmiş ve bilgi girişi için formun kullanılmasının yeterli olduğu belirtilmiş.

WASHINGTON’UN KAYIP SİYAH KIZ ÇOCUKLARI

Taryn Finley tarafından Huffington Post için hazırlanan haberde, geçtiğimiz çarşamba gününden beri aranan 24 siyah kız çocuğunun bulunamadığı, siyah hukukçular tarafından FBI, Adalet Bakanlığı ve diğer güvenlik birimlerine arama faaliyetlerine katılmaları konusunda yoğun baskı yapıldığı bildiriliyor. 24 Mart tarihli haberde, bu yıl kayıp olduğu bildirilen 501 kız çocuğundan 22 tanesi hakkında henüz bir ilerleme kaydedilemediği, bu sebeple siyah kanun insanlarının Adalet Bakanlığı ve FBI’ı aramalara destek vermek üzere yardıma çağırmaları üzerinde duruluyor.

Geçtiğimiz salı günü Kongre üyesi Cedric Richmond ve Eleanor Holmes Norton tarafından bir mektup hazırlanarak Başsavcı Jeff Sessions ve FBI Direktörü James Comey'den, “Bu gelişmelerin bir anormallik mi yoksa ele alınması gereken temel bir eğilimin göstergesi olup olmadığını belirlemek için gerekli araştırmaların başlatılması” talep edildi.

IRKÇI 'BEYAZ ÜSTÜNLÜĞÜ' LİSELERİ HEDEFİNE ALDI

Amerikan sol hareketlerinin haber portalı olan Alter-Net adlı sitede, Trump’ın seçilmesinden itibaren endişe verici boyutta yükselen ırkçı ve ayrımcı hareketlerin yeni hedef ve faaliyet alanları üzerinde durulmuş.

Newsweek dergisinden Jason Le Miere’nin makalesinde Beyaz ve ırkçı bir liderin “öğrenciler ırk bilincine doğru itilmek için mükemmel biçimde hazırlanıyor” sözlerine yer veriliyor: “Liselerde dağıtılan, beyaz üstünlüğünü savunan bildiri olaylarından ikisi Kaliforniya'da meydana geldi. Geçtiğimiz ay San Jose'de bulunan Pioneer Lisesi’ne, birden fazla ‘beyaz üstüncül’ gruptan bir düzineden fazla elçi gönderildi. Gruplar, Amerikan Direnişi adlı bir milliyetçi dergi çevresinde toplanmıştı. Jared Taylor, Başkan Donald Trump'ın seçimini hareket için bir fırsat olarak nitelendiriyor... Şubat ayında, Siyah Tarih Ayı’nın başında, Ku Klux Klan, Atlanta yakınlarındaki bir lisedeydi. Birkaç hafta sonra YouTube'da yayınlanan bir video, erkeklerin ismi bilinmeyen bir lisede ‘Beyaz Yaşayan Madde’ ilanı yayınladığını gösteriyor. Ve geçen hafta yeni kurulmuş bir beyaz üstüncül grup olan Aryan Underground, California-Riverside'daki bir okulda el ilanlarını dağıttığını açıkladı.”

NASA: JUNO UYDUSU JÜPİTER’E BEŞİNCİ YAKIN UÇUŞU İÇİN HAZIR

24 Mart tarihinde Amerikan Uzay Ajansı tarafından yapılan açıklamada, Juno isimli uydunun Jüpiter üzerindeki araştırmalarına devam ettiği, beşinci yakın uçuşu için hazır olduğu açıklandı. Jüpiter’in gizemli bulutları üzerine odaklanan beşinci uçuş, 27 Mart Pazartesi günü Türkiye saati ile 04:52’de başlayacak.

Uzay aracı gezegenin seviyesinden üstlerinden yakaşık 4.400 kilometre yüksekten geçerek, saniyede 57.8 kilometre hıza yol alacak. Aracın sahip olduğu sekiz bilimsel veri toplayıcı bu uçuş boyunca farklı konularda bilgi toplayacak. Araştırma ekibi lideri Scott Bolton “Bu bizim dördüncü bilimsel uçuşumuz olacak (Jüpiter misyonunun ise beşinci uçuşu) ve Juno’nun yeni keşif bölgelerini göreceğimiz için çok heyecanlıyız” diyor.

Juno araştırma ekibi, önceki uçuşların sonuçlarını incelemeyi sürdürüyor. Bilim insanları, Jüpiter'in manyetik alanlarının düşündüklerinden daha karmaşık olduğunu keşfettiler ve gezegenin bulut örtüsündeki ayırt edici görünüşlerinden, büyük kemerler ve farklı bölgelerin, iç kısımların derinlerine kadar uzandığını keşfettiler.

BREZİLYA’DA ESKİ BAŞKAN ROUSSEFF HAKKINDA YENİ İDDİALAR

Rio Times Online adlı haber sitesinde Brezilya’nın eski devlet başkanı Dilma Rousseff hakkında yeni iddialara yer veriliyor. Eski Odebrecht CEO'su tarafından verilen ifadede, eski cumhurbaşkanı Rousseff'in seçim dönemlerindeki yasadışı kampanya katkılarının web sitelerine sızdırıldığını bildiğini söyledi. “Dilma (Rousseff) bizim bağışlarımızın boyutunu biliyordu ve [pazarlamacı] João Santana'ya yapılan nakit ödemelerin büyük bir bölümünün bizim tarafımızdan yapıldığının farkındaydı” diyor eski CEO.

KARMAŞANIN JEOPOLİTİĞİ

Social Europe adlı websitesinde yayınlanan 23 Mart tarihli yazısında Javier Lopez, Trump ve Brexit nedeniyle dünya genelinde ortaya çıkan karmaşa ve gerici dalgayı ele alıyor.

“Neo-liberal ekonomik ve jeostratejik uzlaşma bozuldu ve ardından bir belirsizlik okyanusunu yarattı. Trump yönetimi Avrupa entegrasyonuna karşı olduğunu göstererek Putin'e yaklaşmayı tercih ediyor. (Çin Devlet Başkanı) Xi Jinping, Davos forumunu ‘kurtardı’ ve küreselleşmenin standart yüklenicisi haline geldi. (...) 2017, II. Dünya Savaşı'nın bitiminden bu yana en büyük siyasi risk taşıyan yıl.”

“Trump’ın ‘dediğim dedik’ tavrı, Putin'in otoriterliği ve Xi Jinping'in devlet kapitalizmi karşısında, Avrupa kendi mirasını korumakla yükümlüdür: Liberal demokrasi ve insancıl bir ortaklık. Ayrıca bireysel özgürlük ve sosyal koruma... Aydınlanma projesinin siyasi boyutunun korunması ve yeniden yapılandırılması. Sosyal demokrasinin doğal zemini budur: Kabile hayatına, duvarlara ve günah keçilerine geri dönüşle yüzleşmek zorunda olan akılcı bir hümanizm.”

DİNOZOR KRATERİNDE HAYATIN KÖKENİNE DAİR İPUÇLARI BULUNDU

BBC’de 23 Mart tarihinde yayınlanan makalede Paul Rincon, Meksika’nın Yucatan bölgesinde bulunan kraterde, dünya üzerindeki yaşamın köklerine ilişkin yeni bulgulara ulaşıldığını aktarıyor. Söz konusu krater yaklaşık 66 milyon yıl önce dünyaya düşen ve dinozor çağını sona erdiren bir meteor tarafından yaratılmış. Bilim insanları Meksika Körfezi'ne gömülmüş olan 200 km genişliğindeki Chicxulub kraterinde yapılan kazıların sonuçlarını açıklamaya başladılar. Kayaların, sıcak sıvıların çatlaklardan aktığı büyük bir “hidrotermal sistem”e ait olduğunun kanıtlarına ulaştıklarını belirtiyorlar. Bilim insanları, Chicxulub'daki hidrotermal sistemin iki milyon yıl veya daha fazla süreden beri aktif olabileceğini söylüyorlar.

Houston'daki Ay ve Gezegenler Enstitüsü'nde çalışmalar yürütmekte olan Dr. David Kring, kraterin yerini keşfedip raporlayan araştırmacılardan birisi. Kring BBC’ye yaptığı açıklamada, “Çarpışmanın etkisi çok büyük bir yeraltı hidrotermal sistem üretti” diyor. “Bu heyecan verici; çünkü Chicxulub'u, dünya tarihinin çok erken dönemindeki diğer çarpıcı olayları incelerken bir rehber gibi kullanıyoruz; bu tür sistemlerin biyotik öncesi kimya için bir pota olduğunu ve bildiğimiz en eski yaşam biçimlerinin evrimi için gezegendeki en uygun yaşam alanları olduğunu düşünüyoruz."